Perşembenin gelişi…

A -
A +

Galatasaray, Sivas’tan “2 puan kaybederek” döndü ve Süper Lig’in ilk yarısını, “şampiyonlukta yarıştığı Fenerbahçe’nin 2 puan gerisinde” kapattı.

 

Sivas’taki “1-1’lik sonuç” benim için “sürpriz” olmadı.

 

Zira “maç sabahı saat 9.00’da kaleme aldığım ve dün sabah WEB sitemizde yayınlanan ‘Sivasspor maçını, maç sabahından okumak” başlıklı yazımda “nelerin, nasıl ve niçin olabileceğini” açık açık yazmıştım…

 

İşte o yazımdan birkaç paragraf…

 

“… Hakem son düdüğünü çaldığında ‘hangisi olursa olsun, iki takımdan birinin heybesinde 3 puan da, 1 puan da, 0 puan da olsa’ ben ‘sürpriz’ saymayacağım!..”

 

“… Zira Galatasaray, sezon başından beri maçlarına ‘İcardi takımı’ olarak çıkar hâle getirildi; ‘O, takımda olmayınca, gol atamayınca’ Galatasaray’ın ‘gol atması’ çok zorlaşıyor… Saat 17.00’de başlayacak ve ‘0 derece sıcaklıkla oynanacak’ maçta da ‘gol kısırlığı’ yaşanabilir ve Sivasspor, sahasında ‘puan da, puanlar da’ alabilir…”

 

“… Bu tablo, elbette ‘240 milyon avro değerinde bir kadro kuran başkan Dursun Özbek ile başkan vekili Erden Timur’a sorulması gereken’ bir soruyu gündeme getiriyor; Fenerbahçe ‘gol yağmurları’ ile Süper Lig’de ‘toplam gol rekoruna koşarken’ Galatasaray neden bu hâlde?..”

 

“… Galatasaraylı okurlarım, hatta ‘spor yazan’ bazı arkadaşlarım soruyorlar; ‘Okan Buruk’tan ne istiyorsun; ‘sahasında yenilmeme’ ve lige başlangıç haftalarına göre ‘puan rekorları’ kırıyor; daha ne yapsın?..”

 

“… Spor ve kulüp tarihleri ‘bunları ve ikincileri’ yazmaz; yazılan şampiyonluklar ve kazanılan kupalardır!..”

 

“… Bugün Fenerbahçe taraftarları ‘5 gollü galibiyetler için neden 7 olmadı, 7 gollü galibiyetler için ‘neden 10 olmadı’ diye hayıflanırlarken, tribünlerde ve TV başlarında Galatasaray taraftarları ‘tık nefes’ oluyor ve ‘tek farklı’ galibiyetlerde bile ‘oh be’ diyerek sevinçle kucaklaşıyorlar ; bu acı tablo, 240 milyon avroluk bir kadroya yakışıyor mu?..”

 

“… Ben kendi isteğime bakmıyorum, Galatasaray taraftarının isteğine bakıyorum ve Okan Hoca’mıza soruyorum; Galatasaray, bu kadrosu ile ne zaman ‘İcardi takımı’ olmaktan çıkacak”; bilmem verebileceği bir cevap var mı?..”

 

İşte ben bu satırları yazdıktan 8 saat sonra başlayan Sivasspor maçını Galatasaraylılar Sivas’ta tribünlerde, ülkede TV başlarında seyrettiler; “yazdıklarımda” haklı değil miydim?..

 

Yooo, kimse “Ama o yoktu, bu yoktu, 8 kişi yoktu” falan diye mazeret üretmesin, Sivasspor’un da sarı kart cezalısı “golcüsü Rey Manej” başta, Afrika Kupası’na giden “ilk on bir” oyuncuları, sakat oyuncuları vardı…

 

Ve de Galatasaray’ın avro olarak piyasa değeri” ortadaydı, Sivasspor’un da…

 

Evet; “Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur”, Galatasaray’ın 240 milyon avroluk kadrosunun “neden” tökezlediği ortada…

 

Fenerbahçe 19 maçta 56 gol atmış, Galatasaray 36… Puan cetvelinde üçüncü durumda olan Trabzonspor’un 34, beşinci Adana Demirspor’un 33, dokuzuncu Kasımpaşa’nın 32 golü var…

 

“Hakemler” diyerek basın toplantısı yapacağınıza, “önce aynalara bakın” ve de Galatasaraylılara, “bu acı tablonun hesabını verin” Dursun Özbekler, Erden Timurlar…  

 

Erden Timur’a mesaj... 

 

Evet, Sivasspor’un yeni hocası Bülent Uygun’un maçtan iki gün önce gönderdiği selamı almış görünen maçın hakemi Zorbay Küçük, Sivaspor’un penaltısını “tereddüt etmeden” verirken, Galatasaray’ın “önünde olan” net penaltısını” çözemedi ve “Devam” dedi… VAR da müdahale edemedi…

 

Tamam da maçtan sonra, “Galatasaraylı” bir uzmanın yorumu var; “… Çok eksik geldik buraya ama bunların hiçbiri bahane değil. Hakem, saha bunlar bahane değil… Bu maçı kazanabilirdik ve rahat bir şekilde de kazanabilirdik. Ama bunu beceremedik… Zaten kendimizi suçlayacağımız yer ikinci golü atamamak…”

 

Kim bu uzman; Okan Buruk…

 

Ey Erden Timur kardeş, duydun mu?..

 

Nihayet...

 

Galatasaray yönetimi, erkek ve kadın basketbol ve voleybol takımlarına “kadın futbol takımı kadar” değer verip, gerekli olan transferleri yapınca, “salonlara koşan ve de TV’lerin başında oturan” Galatasaray taraftarlarının yüzü gülmeye başladı…
Zira artık Galatasaray’a yakışan sonuçlar alınıyordu… Takımlara daha birkaç rötuş lazım, herhalde o da yapılacaktır…

 

Galatasaray, “Galatasaray FK” değildir; Galatasaray yönetimleri, “bunu” hiçbir zaman unutmamalılardır…

 

Unutulmamalıdır ki, “Bu spor branşlarını kulüp bazında, ülkeye Galatasaray getirmiştir”; ihmal edilemezler!..

 

İşte Fernando Santos!

 

Beşiktaşlı arkadaşlar, fikrimi soruyorlar; “Yeni hocamız için ne düşünüyorsun?”

 

Gülerek cevaplıyorum; “Bir Kasımpaşa maçındaki Beşiktaş’a bakın, bir de yeni hocanızın tek antrenman yapmadan, gittiği ve tribünden seyrettiği Rizespor maçına bakın… Portekizli hocanın tribünde oturması bile ‘bu kadar fark’ oluşturuyorsa, bana ne soruyorsunuz, gerçek ortada…”

 

Şaka!..

 

Yazık oluyor, Kerem Aktürkoğlu’na, yazık… Moral bakımından çökmüş… Kendine kızıyor, hakemlere kızıyor, içinden belki de hocalarına, yöneticilerine, takım arkadaşlarına da isyan ediyor… Ona, “futbol hocası” kadar, “hayat hocası” lazım… Yani bir mentor… Yani “kısa tanımı” ile… Hayat yönlendiricisi… Hayat danışmanı… Mitolojiden gelen binlerce yıllık bir kelime… Ama “uygulamaları” o günlerden bugünlere “başarılı” sonuçlar vermiş…

 

Bilmem ki, Galatasaray Kulübü’nde “bunu bilen, anlayan, uygulayabilecek olan” var mı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.