Büyüksen, “büyük olmak istiyorsan” ilk şart; “Büyük düşüneceksin”; yetmez, “teoriyi, pratiğe çevirerek”, uygulamaya koyacak ve hedefe ulaşacaksın!..
Galatasaraylılar başta, arkadaşlarım, okuyucularım bana sorup duruyorlar; “Galatasaray Stadı’nın altında bir darphane mi var; bunca transfer nasıl yapılıyor?.. Dursun Özbek – Erden Timur – Okan Buruk üçlüsü doymak bilmiyor. Nereden geliyor bu değirmenin suyu?..”
Gülüyorum ve onlara diyorum ki; “Google’a girin, ‘Erden Timur kimdir’ yazın ve tıklayın, karşınıza çıkan bilgiler, size ‘darphanenin Galatasaray Stadı’nın altında değil, Erden Timur’un kafasında olduğunu” gösterir; “hukuk, ekonomi ve başarılar takviyesi” ile… İşte Galatasaray’ın sırrı…
Bakınız; mesela “Arda Güler, sezon başında Real Madrid’in ilk on birinde kendisine yer bulamazsa” ve de “yedek kulübesinde oturmaması için ocak transferinde ‘kiralık’ verilmesi” planlanırsa, “Galatasaray tarafından kiralanması” benim için sürpriz olmayacaktır…
Elbette “Galatasaray’ın zirvesindeki üçlü isterse” Arda da “Evet” derse!..
100 yıldan fazladır “Kendi kendimize ‘kendi propagandamızı’ yapıyoruz” ve “Üç Büyükler de, Üç Büyükler” destanları yazıyoruz!..
Peki “Galatasaray’ın 2000’yi yıllarda getirdiği iki UEFA Kupası’ndan başka”, nerede Üç Büyüklerimiz?.. Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın futbol takımlarının UEFA / FIFA sıralamalarında yerleri nerelerde; “ilk 50’ye giren var mı” içlerinde; bu nasıl büyüklük?..
Büyüksen, “büyük olmak istiyorsan” ilk şart; “Büyük düşüneceksin”; yetmez, “teoriyi, pratiğe çevirerek”, uygulamaya koyacak ve hedefe ulaşacaksın!..
İşte Galatasaray, “bu sezon ‘gerçek büyüklüğe kalıcı bir adım atma’ çabası” içinde ve “büyüklüğün yapılması gerekenlerini yapma” mücadelesinde…
İlk şart; “kaliteli, derinliği olan ve ‘iki takım çıkaracak’ bir kadroyu” yapılandırmak…
Bu yönde ilk adımlar atılırken, tablo belirginleşiyor; işte sponsorlar… Her maçta “tıklım tıklım dolacak” bir stat ve ekran başına milyonları toplayacak bir takım… Gelsin reklam gelirleri… Mağazalardaki forma, tişört, aksesuar satışlarındaki patlamalar…
Peki, “kurulan kadro, Türkiye’de şampiyonlukların, kupaların kazanılmasının, Avrupa’da zirveye doğru giden yolculukta adım adım yükselmenin” garantisi mi?..
Bu sorunun cevabı “Elbette evet” olmalı ama… Bu “Evet” hedefin “mutlaka gerçekleşmesi için” yeterli değil; “o hedefe ulaşacak olan” hocası, teknik kadrosu ve futbolcuları ile” sahalardaki takımdır!..
Şampiyonlukta ve kupalarda “iç sahalarda yarışacağı büyük rakiplerine karşı” Galatasaray, “sezona ‘önlenemeyen’ bir psikolojik üstünlük” ile giriyor…
Bu avantaj, saha içini de, rakiplerinkiler dâhil tribünleri de etkileyecek…
Peki, “dışarıda” ne olacak; Şampiyonlar Ligi elemeleri, “rakiplerini küçümseme havası kadronun tümünü esir almazsa”, Galatasaray’a da, Türkiye’ye de “bol bol puan getirecek galibiyetler” ile geçilecek…
Gruplar?.. İşte sezonun asıl hedefi; gruplardan çıkma ve daha yukarısı…
2000’lerde oldu… 2024’lerde neden olmasın; “bu dev kadro” o hedef için kurulmadı mı?..
Not: Quo vadis (Latince) Nereye gidiyorsun?..