Rezalet!..

A -
A +

Ne kuruludur, bu?.. Türk futbolunun Tahkim Kurulu mu, yoksa Türk sporunu tahrip eden, spora kirliliği, çirkinliği, suçu, hileyi, şikeyi bulaştıranları teşvik kurulu mu?.. Bir defa değil, bin defa değil, milyon defa; yazıklar olsun!.. İşte, Uluslararası Halter Federasyonu, Halil Mutlu, Sedat Artuç gibi olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonlarına ne ceza verdi, nasıl verdi ortada!.. Sporun "en büyük iki suçu olan" şike ve doping ile mücadelede "böyle" cezalar vereceksin ki; "caydırıcı" olsun, "örnek" olsun, "ders" olsun!.. "Efendim, Halil Mutlu gibi bir şampiyon, artık esamisi okunmayan Avrupa şampiyonasında madalya almak için doping alıp, kendini riske atar mı? Bunda başka bir iş var; komplo var... Var da var!.." Amma, dünya "Bu mazereti anlıyor" da, "cezayı verirken" kimsenin gözünün yaşına bakmıyor, "Hem üzülürüm, ama hem de veririm, kontrol etseydin, doping maddeli podyuma çıkarmasaydın, komployu da ispatlayamadın, ben 2 yıl cezayı veririm arkadaş" diyor ve veriyor!.. Biz ne yapıyoruz?.. "Doping çıkan" sporcuyu, "Doping maddesi olduğunu bilmiyormuş" gerekçesiyle (!) affediyoruz; "Yarışmada aldığı puanları" bile silmiyoruz!.. Biz ne yapıyoruz?.. Resmen ve alenen "şike tertipleyenleri, devletin yani milletin trilyonlarını cebe indirmek üzere hileli müsabaka oynatmak için bir çok futbolcuyu ve İDDAA bayilerini organize edenleri, bitmedi, haftanın en kritik ve önemli maçında, şampiyonluğa oynayan takımın rakibi olan kendi takımlarını" "mağlup gösterecek" şekilde anlaşarak "İDDAA kuponlarını öyle oynayanları" tümüyle "sporun dışına atmak" yerine, "verilen ve suça göre çok az olan" cezaları "daha da azaltmanın" yolunu buluyor ve "Aslan çocuklarım benim, hadi bakalım daha bir sezon dolmadan sahaya çıkıp oynayın" diyoruz!.. Bunca yıl sporun içindeyim; "spora karşı, spor ahlâkına karşı, insanlığa karşı",hem de "en yetkili kurul eli ile uygulanan" bundan daha büyük bir "gaflet ve dalâlet" etiketli karar görmedim!.. Kimse kusura bakmasın!.. Bilesiniz ki, Türk sporuna, bir değil, bin Blatter çetesi bir araya gelse, "böylesine bir zarar veremezdi" ve "spor etiği" denilen "ve temiz tutulması gereken" manevi değerler bayrağını, "böylesine çirkin ve kirli bir girdabın içine itemezdi!.." Bu leke, yıllar yılı temizlenemez!.. Türk sporuna bu karayı çalanları unutmamalıyız!.. Unutmamalıyız ki; "bir daha böyle bir karayı çalmaya" kimse teşebbüs edemesin!.. Zira, "şikecilere, bahis şikecilerine, hileli müsabakalar oynatarak, milletin ve devletin trilyonlarını cebe indirmek için anlaşanlara karşı" verilen mücadelede ortaya çıkan "bu zayıf halka",bundan sonra "bu işlere teşebbüs edecekleri cesaretlendirecektir" ve "yeni yeni" olayların teşvikçisi olacaktır!.. İşte onun için diyorum ki, "hiç olmazsa" onlara "işledikleri rezil suçtan dolayı müstahak oldukları cezayı verecek" Disiplin ve Tahkim Kurulları çıksın da, bütün dünyada "Türkiye'de bu suçları işleyenler korunup kollanıyor" şeklindeki "yerleşik kanaat" ortadan kalksın!.. Bir Türk vatandaşı olarak, Tahkim Kurulunun verdiği bu karardan utanıyorum!.. Bir spor insanı olarak da, Tahkim Kurulunu bir değil, bin değil, milyon kere kınıyorum; yazıklar olsun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.