Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Yooo!.. Bu başlığa bakarak "Süren Yönetimini kastettiğim" sanılmasın! "Asıl suçlular," aylardan beri "bunca uyarıya, bunca bilgi ve belgeye, bunca habere rağmen," Galatasaray''ı "Süren yönetimine teslim için çırpınan ve bunda muvaffak olanlardır!." Özhan Canaydın''ı adaylıktan vazgeçirenlerdir!. Alp Yalman''ı dinlemeyen ve ona oy vermeyenlerdir!. Galatasaray için "en hayati genel kurullara gelmeyenlerdir!." Hatta "aidatlarını bile yatırmayacak kadar" işi ciddiye almayanlardır! İşte "bunlar yüzünden," Galatasaray bugün "tarihinin en kötü dönemini yaşamaktadır!." Fatih Terim''le 25 talebesinin yaptıklarını çıkınız, ortada ne kaldığını özetleyeyim: Uçan kuşa bile borçlu, icralı, hacizli bir kulüp!. Off shore bankalara kadar uzanan "dolar bazında yüksek faizli" ve ne kadar olduğu bile tam olarak bilinmeyen bir borç batağı!. "Süren ve 2-3 yakınından başka" kimsenin tam olarak "içinde, altında, üstünde, arkasında, yanında ne olduğunu bilemediği" sanal projeler!. "Sanal bir stad projesi için çöpe atılan" faiziyle beraber 10 milyonu çok aşan dolarlar!. "AIG ile anlaşıyoruz" denilen ama "tescili konusunda en ufak bilgi verilmeyen" bir "AIG ara şirketi ile yapılan" gerçek Galatasaraylılar''ın "tüylerini ürperten" bir sözleşme taslağı!. Sayın Hayri Domaniç''in "en kibar ve hafif tabirlerle anlatmaya çalıştığı" bir "yarım tefecilik ve tam kapitülasyon belgesi!." Galatasaray''ın "en büyük ve asıl gelirlerinin devredileceği şirketi" tamamen "AIG Şirketi''nin emrine veren" anlaşma şartları!. Her türlü garantiyi ve taahüdü veren Galatasaray''a karşı "hiç bir garantiye yanaşmayan," buna karşılık "yabancı tahkimi de arkasına alacak" bir dolar imparatorluğu!. Daha da tüyler ürpertici olanı; "Stad için bulunacak 100 milyon dolarlık kredi anlaşmasına imza koyanların muhatap aldıkları" müessese ve bu müesseseyi temsil eden kişiler!. Ocak''ta yapılan genel kurulla "Genel müdür ve genel müdür yardımcısı tayin edilen" iki kişi, "dikkat ediniz Şubat''ta" yani daha "bir ay geçmeden" Galatasaray''la, 12 milyon dolarlık bir komisyonu da içeren anlaşmayı imzalıyorlar!. Ve de "çok geçmeden," Milliyet Gazetesi''nde "Doğan Koloğlu ağabeyimizin haberinde yazıldığı üzere," daha da açıkçası "dolandırıcılık iddiasıyla" hapse düşüyorlar!. Hapse düştükleri olayda "yanlış hatırlamıyorsam" Susurluk şemsiyesi altındaki davalardan birinde yargılanan kişiler bile var! Hey yarabbim, Süren''in ve yönetiminin "koca Galatasaray''ı kimlerle muhatap ettiğine" bir bakın!. Aylardan beri yazıp geliyoruz: "Bu yönetim Galatasaray''ı bir bilinmeze götürüyor" diye!. İşte gelinen nokta!. Bu yönetim "Galatasaray''ın başında bir dakika bile durmamalı!." Bu yönetim ibra edilmemeli!. Galatasaray''ı bugünlere getiren yönetimin "oylarıyla arkasında duranlaradır" son sözüm: Eğer "bir parçacık Galatasaraylı iseniz;" Galatasaray''ın bugünlere gelmesindeki "oy sorumluluğunuzun" bedelini hiç olmazsa bu defa ödeyiniz!. "AIG kapitülâsyonunu reddediniz!" İbra etmeyerek bu yönetimi düşürünüz! Galatasaray''ı "Galatasaray gibi yönetecekler" iş başına gelsin! "Büyük" Galatasaray, daha fazla "küçülmesin!." Aynaya bakıyoruz!.. Türkiye Spor Yazarları Derneği genel kurulunda, yıllardan beri ilk defa "mesleğin gerçek konuları ve sorunları" tartışıldı! Belliydi ki, bıçak kemiğe dayanmıştı! Türk medyasının duayeni Nezih Demirkent''in Divan Başkanlığında oturması, başta Necmi Tanyolaç ve Doğan Koloğlu olmak üzere, mesleğin "en saygın üyelerinin" kürsüyü doldurması, "çıkış noktasının ciddi ciddi aranmaya başlandığının" tescili idi! Ve de yıllardan beri ilk defa "genel kurula büyük medya kuruluşlarının müdürlerinin hem de bir kaçı birden" gelmişti! TSYD Yönetim Kurulu''nun faaliyet raporunun önsözündeki tesbitler mesleğimiz bakımından acıydı! Başkan Attila Gökçe''nin konuşmasındaki "bazı parağraflar ise" hem çok ağır, hem de "gene" mesleğimiz açısından hüzün vericiydi! Nerelerden nerelere gelmiştik! Kulüp başkanları, yöneticileri bir yana, teknik adamlar, hatta futbolcular bile "mesleğimizi, meslekdaşlarımızı" üzecek, kıracak her türlü sözü ve tavrı "medya - kulüp ilişkilerinin olağan çizgisi haline getirmişlerdi!" Hele hele "yöneticiler, teknik adamlar ve futbolcularla ilgili" ticari ilişkilerin geldiği nokta, bunun mesleğimize yansıması, doğrusu ya, "gölgelerle dansetmekten başka bir şey değildi!" "Benden sonra tufan" diyebilen kulüp başkan ve yönetimleriyle "sorumluluğunun ciddiyetinde olan" TSYD yönetimlerinin karşı karşıya gelmeleri de, mesleğimiz açısından büyük talihsizlikti! Bu engelin aşılmasında, yapılacak tek şey, "birlik ve beraberlik halinde", TSYD yönetiminin yanında yer alınmasıydı! Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım''ın kişisel kapris ve düşünceleriyle "Spor Yazarları Turnuvası''nı oynamak istememesi" ve bunun için Galatasaray''la, Beşiktaş''ı da razı etme girişimlerinde bulunması, tek kelime ile "üzücü" idi! Futbolumuzda gelenek haline gelmiş bir turnuvayı torpillemenin ne anlama geldiği Aziz Yıldırım''a öğretilmeliydi! Attila Gökçe''nin "başkan olarak gönderdiği mektup", mesleğimiz açısından tarihi bir önem taşıyordu! O mektubun arkasında sadece dernek üyelerinin değil, bütün spor yazarlarının durması gerekliydi! Aksi halde "Yıldırım''ın açmak istediği kapıdan" yarınlarda "çok daha değişik kişiler girebilir" ve işte ondan sonra "olanlar olurdu!" "Olanların olacağına dair" işaretler başlamışken, tedbir almak, "bir bütün halinde ayağa kalkmak"; işte yapılması gereken buydu! Herkes hakkını da, haddini de bilmeli idi! Kim olursa olsun! Not: Yıllar önce TSYD Yönetim Kurulu''nda beraber çalıştığım Meriç Tunca''nın dernekten ihraç edildiğini öğrendim. "Mesleği kirletenlere karşı yazılmış" bir yazıyı gerekçe göstererek bu kararı veren Disiplin Kurulu''nun yanlış yaptığına inanıyorum! "Kirletenleri araştırıp", onları cezalandıracağına, son yıllarda "hepimizin şikâyet ettiği bir konuyu cesaretle dile getiren" Tunca''nın ihraç karanının, yakında yapılacak "Tüzük Genel Kurulu''nda kaldırılacağına da inanıyorum!" "Tehlikeli" olarak nitelediğim Disiplin Kurulu kararıyla ilgili olarak gelecek haftaki Uluçmarket''te çok daha detaylı bir yazı yazacağım! Mesleğimizin yarınlarını karartmaya kimsenin hakkı yoktur! Bu böyle biline!. Çamur atmayın!.. Aylar önce idi, daha Süren ve yönetimin yeniden seçildiği genel kurul yapılmamıştı! Mehmet Cansun bir TV proğramında "Fatih''i o kadar kendimizden hissediyoruz ki, onun mukavelesini uzatmayı unuttuk. Şimdi gider mukaveleyi önüne uzatırız, iş biter!." demişti! Biz de demiştik ki: "Hayır, bunlar Terim''i istemiyor. Ama göndermeye de cesaretleri yok. Öyle bir hava oluşturacaklar ki, Terim bütün ısrarlarına rağmen kendisi bırakıp gitmiş olacak! Hodri meydan; madem istiyorlar, koysunlar mukaveleyi önüne!." Önce "hık mık" dediler!. Sonra da; "Önümüzde genel kurul var. Genel kurul belki yeni bir yönetim seçer! O yönetimin kendi seçeceği teknik direktörle çalışma hakkı vardır, ona saygı duyarak mukavele yapmıyoruz!." mazeretinin arkasına saklanmaya çalıştılar! "Kulübün geleceği ile ilgili 100 milyonlarca dolarlık stad ve şirketleşme projelerini yeni yönetime bırakmayacak kadar aceleci" ama "Terim''le sözleşme yapmayacak kadar saygılı!." Bu "muazzam" çelişkinin "ne anlama geldiği" işte ortaya çıktı! Terim "onların istedikleri gibi" gitti! "En hayati konulardaki aceleciliklerinin" de sebepleri ortaya çıktı! AIG ile anlaşmadaki "kapitülâsyon maddeleri" ortaya döküldü, stad için bulunacak kredi için devreye sokulmak istenen insanlarla ilgili "tatsız kokular" hapishanelerden gelmeye başladı! Şimdi diyorlar ki; "Hiç beklemiyorduk, Terim bizi ortada bıraktı!" Terim ne diyor; "Benimle hiç ilgilenmediler, sözleşme için yüzüme bile bakmadılar! Gideceğime son ana kadar inanmadılar. Bekliyorlardı ki, onların peşinden koşup, yalvarayım!" Kulüp olarak Galatasaray''ı bitirmek üzere olanlar, şimdi de takımı bitirmek üzereler! Hakan Şükür gitti, gidiyor!. Sırada diğerleri var!. Hayırlı olsun!. Hangisi önde? Beşiktaş da, Fenerbahçe de "transfer için" hızlı bir yarıştalar!. Ancak görülen o ki, Beşiktaş Fenerbahçe''den çok önde!. Uyumlu bir yönetim, ondan da önemlisi "ne yapacağını, ne yaptığını bilen" bir yönetim!. Beşiktaş''ın bu görüntüsüne karşılık, Fenerbahçe''de ortalık her zamanki gibi toz duman!. Herkes transferleri filân bir yana bıraktı, başka şeyi merak ediyor. Önüne gelen bana soruyor: "Mustafa Denizli''nin Fenerbahçe''deki teknik direktörlüğü ne kadar sürer? 5 hafta mı, 10 hafta mı?" Ben de cevap veriyorum: "Mukavele imzalandığında ne kadar avans almışsa, galiba o kadar sürecek! İki aylıksa, iki ay, üç aylıksa üç ay!. Bu toz duman devam ederse, Denizli''nin işi zor!. Zira, geçen yıl olduğu gibi, takımın içinde bir çok gizli el olacak!." Beşiktaş yönetimine ise söylenecek tek söz var: Tebrikler!. Trilyonlar nerede? Dünki Milliyet Gazetesi''nde Trabzonspor''un geçen yıl 14 trilyonunun nerelere ve nasıl harcandığını, sonuda hangi sonucun alındığı çok çarpıcı bir haber halinde okuyuculara sunuluyordu! Kim harcadı bu parayı? Daha doğrusu kim har vurup harman savurdu? Bunun hesabını kim verecek? Hınk deyicilere bakarsak; "bu hesabı sormak bile suç!." 4 yıldır, harcanan bunca paraya rağmen, her yıl bir öncekini aratan bir başkanı ve yönetimini de savunmak, doğrusu ya, büyük hüner ister! İşte onun için "hınk deyicileri" yürekten alkışlıyorum! Mesleğimizin "Oscar Ödülüne lâyıklar!." Helâl olsun!. Suat!.. Galatasaraylı Suat''ın Fatih Terim''e mektubunu "gözlerim yaşararak okudum!" Suat''ın futboluyla beraber, kişiliğindeki, insanlığındaki büyümeyi "birkaç yıldır" hayranlıkla izleyen bir spor yazarıyım! Yıllar önce "onun futbolculuğunu en ağır şekilde eleştiren" bir gazeteci olarak, bugün geldiği nokta benim için tek kelimeyle ifade edilebilir; "İnanılmaz!." Keşke Türkiye''de "Suat örneklerini çoğaltabilsek!." "Terim''e mektubu", edebiyat tarihine geçecek cinsten!. Terim''i uğurlamaya "tek yönetici bile göndermeyen", gönderemeyen Galatasaray yönetiminin her üyesinin bu mektubu "defalarca" okumasını öneririm. Vefa nedir, kadirbilirlik nedir, örf - adet nedir, teşekkür nedir, hiç olmazsa "birazcık" öğrenirler! Devam et Suat!. Bana göre "Galatasaray''ın kaptanı olmaya lâyık futbolcuların en başında sen varsın!." Ve bir gün olacaksın!. TEL: 0 232 441 57 42 FAX: 0 232 441 57 44 MAİL ADRESİ: ocal.uluc@ihlas.net.tr
ÖNE ÇIKANLAR