Evet, sevgili Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi…
Hem sahaya, hem VAR’a getirin artık şu “yabancı” hakemleri…
Nasıl mı kurtulacak; gelen yabancılar da hem sahalarda, hem VAR’larda, “bizimkilerin yaptığı hataları” yapmaya başlayacaklar…
“Bir zamanlar sahalara gelen ‘yabancı’ hakemlerin ne hatalar yaptığını seyreden ve yazan, bu yazılara hatta ‘Kapalıçarşı’dan alınmış deri ceketler hediye (!) edilmesini’ de ekleyen” birçok meslektaşım gibi, ben de vardım yazanlar arasında…
MHK Başkanı rahmetli Halim Çorbalı Ağabey, “o konuda dedektifliğe soyunmuştu” zorunlu olarak!..
Ve nedense, “yabancılar” cin gibiydi ve “düdükler çoğunlukla “3 büyükler lehine” çalınırdı, basınımızdan da ses seda çıkmazdı!..
Bizimkiler de, her maç sonu TV ekranlarına kurulan masalarda infaz edilmekten kurtulacaklar…
Kulüp başkan ve yönetimlerinin de “federasyondan ‘düdük astırma’ talepleri” yavaş yavaş azalacak ve bitecek…
Hemen mı; elbette “hemen” olmayabilir ama… Ve “mesela” ocak ayında başlarsa, “sezonun final haftalarında” hakemlerimiz üzerinde kulüplerden, spor medyasından ve taraftardan gelecek baskılar çok azalacaktır.
Darısı ve kalanı da gelecek sezona…
Dünya Kupası arasının oluşturduğu boşluk, neyle dolacak?..
Spor (!) medyamız “spor” denilince, istisnalar hariç “futbol” anladığından… Spor sayfalarımızın manşetleri, ocak transferinde de “Dünya / Avrupa karmaları kurulacağına dair” haberlerle doluyor… “Ronaldo” başta, kimler gelmiyor ki…
Ve “en büyük paylarla yaşayan şampiyonluk yarışmacısı kulüplerimizinkiler” başta, “borç batağı” haberleri de “transfer bombaları” haberlerinin yanında yer alıyor…
En sonunda, Trabzonspor adına Abdullah Avcı Hoca’mız patladı; “Para da yok, transfer, mıransfer de!..”
Daha ilk turda, iki sürpriz bombası… Dünya Kupası’nın favorilerinden Arjantin Suudi Arabistan’a, Almanya Japonya’ya yenildi…
Bu sonuçlar, akla bir soruyu getirdi; dünya futbolu, Suudi Arabistan’ın Arjantin’i, Japonya’nın Almanya’yı yeneceği kadar ilerledi mi yoksa “Arjantin’in Suudi Arabistan’a, Almanya’nın Japonya’ya yenileceği kadar geriledi mi?..
Bana sorarsanız, “futbolcuların bonservis bedelleri ve de ceplerine konan para” arttıkça, “ters orantılı olarak”, futbol geriliyor…
“1-0 biten” ilk yarıdan sonra, Suudilerin hocası Herve Renard’ın futbolcularına söylediği sözler, “neyin ne olduğunu” ortaya koyuyor:
Kulüpler Birliği Vakfı’nın anlı ve de şanlı yöneticileri nihayet uyandı…
Yayın ihalesinde alacakları para dört yılda 500 milyon dolardan 115 milyon dolarak düşünce dediler ki; “Korsan yayın önlenmelidir!..”
“Bugüne kadar aklınız neredeydi” diye soracaktım ama meğer “bu konuda iki üç yıldır sürdürülen” bir çalışma varmış…
Ve sorumu değiştirdim; “Nasıl önleyeceksiniz ve çalışmalarınız daha kaç yıl sürecek?..”
Yapılan nitelikli dolandırıcılık, yapılan hırsızlık, “çalışmaların üç yıldır sürmesi” ne demek?..
Ankara yok mu, hükümet yok mu, ilgili bakanlar, yetkililer yok mu? Savcı yok mu, hâkim yok mu, polis yok mu?..
Uruguay Teknik Direktörü Diego Alonson, Dünya Kupası’nda takımının kalesini 36 yaşındaki Galatasaraylı Muslera’nın yerine, 29 yaşındaki “eski” Sivassporlu Sergio Roset’e teslim etti.
Keşke, Galatasaray’ın hocası Okan Buruk’un da “takımının kalesini 27 yaşındaki Okan Kocuk’a teslim etme günleri” yakın olabilse!..
Galatasaray Voleybol Kadın Takımı “5’te 5” yaptı diye Fenerbahçe ve Eczacıbaşı maçlarını seyrettim. İlkinde kendi salonunda, ikincisi deplasmanda 3-0 yenildi…
Kadın Basketbol Takımı da puan cetvelinin zirvesinde idi kendi salonunda Mersin Yenişehir Belediyesi’ne 54-68 mağlup oldu.