Anadolu’da çokça hatırlanan ve söylenen bir atasözü vardır; “Ver elindeki sapı, git dolan kapı kapı...”
İşte G.Saray’ın durumu; “Sapı kendi stadında verdi” şimdi Konya kapısında!... Hatalar zinciri; “Fenerbahçe maçı için hazırlanan ve “muhteşem” diye de nitelenen şampiyonluk koreografisi ile başladı.
Rams Park Stadı’ndaki görüntüler, Fenerbahçeli oyuncularda “büyük takım futbolcusu olma duygusunu” zirveye taşıdı ve “Şampiyon olamazsak da, Galatasaray’a şampiyonluğu bu maçta kutlatmayacağız” hırsı ile “100 dakika” müthiş bir direniş gösterip, “hedefe ulaştılar!..”
Galatasaray taraftarı ile hocası ile futbolcuları ile “bu tuzağa düştü” ve Galatasaraylı futbolcular, gerile gerile, panik içinde “Mert Hakan Yandaş’ın organize ettiği” Fenerbahçe planına teslim olup, kendi statlarında ve 50 binden fazla taraftarının önünde “10 kişilik bir rakibe” yenildiler…
Bilmem ki, Mert Hakan’ın, “sosyal medyada yüzbinlerin paylaştığı ‘5 gülücük’ emojisini” unutabilecekler mi?..
Koreografinin etkisi altında ezildiği açıkça görünen Galatasaray’ın “Sezonun rekorlar fatihi hocası” Okan Buruk, maç boyu “ne taktik olarak, ne de ‘girdi çıktılarda’ doğruları” bulabildi, uygulayabildi, ne de “şampiyonluk puanını getirecek” beraberliği yakalayabildi…
Hâlbuki… Tarih; 12 Nisan 2012… Fenerbahçe Stadı’nda, “Play off turu eklenmiş” Fenerbahçe ile Galatasaray sezonun son maçını “Şampiyonluk için” oynuyorlar… Galatasaray’ın 47, Fenerbahçe’nin 46 puanı var… Sarı kırmızılı takıma “1 puan” yetiyor; beraberlik…
Ve Fatih Terim’in Galatasaray’ı, “1 puanı ‘0-0’lık’ sonuç” ile alıyor. Dahası, “sahaya getirilen Şampiyonluk Kupası’nın o gece statlarında verilmemesi için her şeyi yapan” Fenerbahçe yönetiminin direnişi “Ankaralara edilen telefonlar” ile kırılıp, “kupa kaldırılıyor” ve şampiyonluk Fenerbahçe’nin stadında kutlanıyor…
Okan Hoca ise “kendi stadında” şampiyonluğu getirecek puanı alamadı; “kırılan rekorları tarihe geçirecek 1 puanın alınması” Konyaspor maçına kaldı; yarına!..
Evet, Beşiktaş “hak etti” ve kazandı; kutlarım…
Tabii, “çok kritik kurtarışlar yapan” kalecisini de…
Kupayı Trabzonspor da kazansa, “benzer cümleler” yazacaktım… Ama “Trabzonspor’un defans zaafı”, açık şekilde görüldü ki, “benzer cümleleri” önledi!..
Taraftarlarıyla, hocaları ve futbolcularıyla Beşiktaş da, Trabzonspor da, “TV başında bizim gibi futbol yazanlarını ve izleyenlerini” futbola doyurdular…
Kalite vardı, heyecan vardı, rakibe saygı vardı, “Kupaya layık futbol” vardı, vardı da vardı!..
Aziz Yıldırım: “Fenerbahçe şampiyon olursa çekilirim” dedi; helal olsun!..
Süheyl Batum ise “şampiyonu belli edecek son derece kritik maçlardan önce ‘Dursun Özbek yönetimini yerle bir etmek için’ söylemediğini” bırakmıyor…
Soru 1: Galatasaraylılar Aziz Yıldırım ile Süheyl Batum farkını fark ediyorlar mı?..
Soru 2: Merak edip dururum; CHP, “Genel Sekreter, Genel Başkan Yardımcısı ve de 2011’de Eskişehir’de birinci sıradan aday gösterip milletvekili yaptığı” Hoca’mızı, 2015’te neden aday göstermedi?
Soru 3: Dahası, Batum, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığından “neden” istifa etti?
Soru 4: Ve… Nihayet; Galatasaraylılar Süheyl Batum’u, “neden” başkan yapacaklar?
ŞAKA!
Avrupa’nın da bir Galatasaray’ı ve bir Fenerbahçe’si oldu…
Fenerbahçe’si; Atalanta… Galatasaray’ı; Bayer Leverkusen…
Atalanta golcüsü Ademola Lookman’ın hat-trick yaptığı maçta Leverkusen’i 3-0 yendi ve UEFA Avrupa Ligi kupasını kazandı!..
Bayer Leverkusen ise bu maça kadar rekorlar kırarak “içeride dışarıda 51 resmî maçta yenilgi yüzü” görmemişti!..
Taklidin böylesi; futbolun dejavusu!..
Yarın Galatasaray kupayı kazanırsa herkese heyecan dolu bir sezon hediye etmiş olacak.
Ama şampiyon Leverkusen. Tarihe böyle geçecek. Kıytırık istatistikleri hiç kimse ilgilendirmiyor. Tıpkı GS gibi. Şampiyon GS yazacak. Yazının yanında parantez içinde FB yenildi yazmayacak