Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
İyi de oynasa, kötü de oynasa "Avrupalı''yı yeniyor!." Hey gidi hey!.. Nereden nereye geldik? İspanya Şampiyonu''nu yeniyoruz... Şampiyonlar Ligi''nin ikinci etabında "namağlup ve önemli bir puan ile lideriz!." Amma... Bakıyorum, "Galatasaray, Galatasaray gibi mücadele etse de, Galatasaray gibi oynamadığı için" Deportivo galibiyetinden sonra "sevinç sözlerinde" kırılmalar, maç yorumlarında "ama"lar var!. Evet, maçın tek golünden sonraki 70 dakika içinde "çok net 4 gol fırsatı hediye etmek", buna karşılık "gollük tek akın yapamamak", daha da önemlisi "1-0''ın üzerine yatmanın mücadelesini kıyasıya yaparken", çok zaman deplasmanda oynuyor görüntüsü vermek gerçeği ile karşı karşıyayız ama, oyunun son 10 dakikasında da "3-0''ı yakalayacak" çok önemli pozisyonlardan telaş ve beceriksizlik sebebiyle yararlanamadığımız da ortada! Fatih''in, Bülent''in, Popescu''nun, Taffarel''in, Ümit''in, Hasan''ın, sonradan oyuna giren Ergün''ün büyük futbollarına, Hagi''nin tecrübesi, Emre''nin bitmeyen enerjisi, Suat''ın rakibi bitiren mücadelesi ve enfes golü, Jardel''in adıyla verdiği korku eklenince "iş bitti!." K.Hakan''ın sakatlığı şanssızlık, Okan''ın "sakat sakat oyuna girip" gösterdiği "inanılmaz çaba" her türlü alkışa lâyıktı! Maçtan önce yazmıştık; "Bu çocuklar Avrupa maçlarını bir başka oynuyorlar, kendi kendilerini motive ediyorlar, çıkıp ne gerekiyorsa onu yapıyorlar!." Aynen "öyle oldu!." Şimdi kalan üç maçta alınacak üç puan, Galatasaray''a çeyrek final oynatacak! "10 puan" tabloyu kesinleştirecek! Garanti olacak!. Ama "maçlar", hatta 8-9 puanla da "pekâlâ çeyrek finalin yolunu açabilir!" Biz "garantiye bakalım!." Milan''ı "İstanbul''da mutlaka yenelim!" Emre ve Hasan''ın gördüğü "basit sarı kartların da nelere mâlolabileceğini" bir türlü "onlar hâlâ anlayamamışken", bizler düşünelim! "Bu kaçıncı maçta, bu kaçıncı defa" derken, takıma "işinin ehli bir psikolog takviyesi yapmayan, yapamayan" yönetim kuruluna da "suçun en büyük payı sizin" diyelim! "Şu ana kadar hiç bir ciddi iş yapmayan şirketlerde 10''ar, 15''şer bin dolarla personel istihdam eden" bir yönetimin, takımın "sağlık ekibine bir psikolog dahil etmemesi için" son sözüm şu: "Bilime ihanet edip, papatya falı açmayı tercih ediyorlar, yazık! Hani Galatasaray ülkenin en Avrupalı kulübü idi?" Hem bu çocukların "maddi meselelerini yıllardır çözmeyecek, hem transfer ayına sayılacak haftalar kala, onları hâlâ ortada bırakacak, hem UEFA Şampiyonu olarak, Türkiye ve Şampiyonlar Ligi''nde mücadeleyi en tepede sürdürmelerini isteyecek, hem de onların nasıl psikolojik baskılar altında sahaya çıktıklarını görmeyecek, anlamayacaksınız, bu nasıl iş?" Sonra da ekranlara çıkıp, "hiç sıkılmadan" yapılan eleştirilerin "zamansız ve haksız olduğunu" söyleyebiliyorsunuz! Hadi canım siz de!. "Yöneticiliğin Y''si" konusunda bile ders almaya ihtiyacı olanları elbette eleştireceğiz! "Çocukların sırtında, ülkenin en tanınan insanları haline gelmenin bir bedeli" olmalı! Dua edin de, "bu bedel, yapılan eleştirilerle ödeşilmiş olsun!." Olmaz ya!. Hadi, size iltimas edelim! Ama lütfen, "bu çocukların problemlerine eğilin ve bir an önce çözün!." İşte size "gene" UEFA''dan bilmem kaç yüz milyar daha getirdiler!. İşin onuru, gururu da cabası!. Hâlâ beceremiyorsanız, o koltuklara yapışıp kalmayın! Bırakın "meseleyi çözecekler gelsin!" Ve bu çocukların yüzü gülsün! Yürekleri, kafaları "sadece oynayacakları futbolla dolsun!" Maçtan sonra, Okan ve Emre ile yapılan röportajların bantlarını tekrar tekrar izleyin! Biraz iz''anınız, insafınız ve vicdanınız varsa, ne demek istediklerini, hangi mesajı vermeye çalıştıklarını anlarsınız! Yazık değil mi bu çocuklara?
ÖNE ÇIKANLAR