Yeniden yapılanma!.

Aslında "normal" bir ülkede... O "normal ülkenin en eğitimli, en çağdaş, en Avrupalı, en kültürlü camialarından birinde..." "Bunlar" olmaz!. "Olursa", sorumlularından hesap sorulur!. Ama "Bizye''de?" Bizye" ülkesinde? Yani, "Bizim kafamızdaki, bizim zihniyetimizdeki insanların oturduğu, camialarda azınlıkta da olsalar, çoğunluk gibi göründükleri ve o camiaları yönettikleri" bir ülkede, "herşey olur" ve kimse hesap filan sormaz! "Bizye''nin, Galatasaray Kulübü de", işte böyledir! Ali Dürüst çıkar, takımdaki ve kulüpteki "kötü" gidişe "kulp takar!" Der ki; "Yeniden yapılanıyoruz, olur böyle vakalar!.." Yani, "yeniden yapılanan" Galatasaray''da bakınız "bazı ilişkiler" nasıl olur? Futbol takımı "Futbol oynamaz", kondisyonu çok kötüdür; geçen yılın en güçlü oyuncuları ikili mücadelelerde yerden kalkamaz! "Başkan" tatilde olduğu kentten "Damad-ı Şehriyari"ye telefon eder: "Söyle onlara ayaklarını denk alsınlar, sonra karışmama ha!.." Yarın, bu defa, "Dün bir, bugün iki genel sekretere" telefon edecektir: "Söyle o hocaya, bu son şansı, yoksa karışmam haa!" Hımm!. "Yeniden yapılanma" Bizye ülkesinde bu olsa gerek!. Ya da: Genel kurulda çıkıp, "oyları alabilmek için" boyunlar bükülerek şunlar söylenir: "Şartları düzelteceğiz. AIG ile anlaşma taslağı değiştirilecektir!" "Eğer AIG kabul etmezse, başka teklifler de var, onları değerlendireceğiz. Şu anda kesinleşmiş hiç birşey yok. Önemli olan Galatasaray''ın âlî menfaatleridir!" "Elbette, ciddi eleştirilerde bulunan, haklı görüşler öne süren büyüklerimizin önerilerini dikkate alacağız. Onları dinleyeceğiz. Gerekeni yapacağız!.." Genel kuruldan sonraki durum: Raporlar... Komisyonlar... "Düzeltme ve iyileştirme metinleri..." Toplantılar... Toplantılarda "oy birliği ile alınan kararlar!.." Bu kararlara "katılan" başkanlar... Ama, o da ne? "Yangından mal kaçırılır gibi" New York''ta atılan imzalar!.. Ne iyileştirme var... Ne düzeltme.. Ne "açıklanan görüşler, söylenen öneriler dikkate alınmış", ne de itirazlar ve kararlar!.. "Galatasaray''ın değil, AIG''ın hakları ve menfaatlerini koruyan" bir zihniyetle karşı karşıyayız sanki!.. Tam "Bizye''lik bir örnek!.." Ya da "Galatasaray''da yeniden yapılanma!.." Mehmet Cansun telefon ediyor; "Öcal bey, size gerçekleri anlatmak istiyorum!" Nerede ise "1.5 saat telefonda konuşuyoruz!.." "Stad ihalesi ve MNG haberleri için" sorduğumuz soruya "Ne MNG''si? Hiç ilgisi yok! MNG ile en ufak bir ilgimiz yok" diyor!.. İngiliz, Fransız, Amerikan şirketlerinden söz ediyor! Öğreniyorum ki; "o sıralarda MNG''nin adamları, hem de kulüpte çalışmalarını sürdürüyor!.." Bu da nesi? "Gerçekleri söylememe, saklama, karanlıklar arasında yol alma" Galatasaray''ın "yeniden yapılanma sürecinin temeli olmuş!.." "Camia, kulüp bu ortamda bir meçhule doğru hızla giderken" Sportif AŞ ile Stad AŞ, "ihalesiz, gizli, saklı" başkanın ve "bir-iki yöneticinin bilebildiği mecburi sebeplerle" AIG ve MNG''ye bağlanırken, Galatasaray, Glasgow Rangers''ı yense ne olur, yenmese ne olur? Nedir bu "mecburi sebepler?" "Canbaza bak" avazeleri arasında, işler bugüne kadar "gizli, saklı böyle yürütüldü!.." Zira, düne kadar "canbaz başarılıydı!.." Bugün ise, "canbaz ipten ha düştü, ha düşecek!.." Bu sebeple, gözler "gene" canbazda!.. Ama, ya "düştükten sonra?.." Seyreyleyin gümbürtüyü!.. Bakalım, "Karanlıkları prensleri" o zaman ne yapacak? Yeter ki, "bazı şeyler için" çok geç olmasın ve "Galatasaray için iş işten geçmesin!.."