Çok sayıda hakem yorumcusu veya aşırı iyimser bazı TFF yöneticileri vaziyeti şirin göstermeye çalışıyor!Mevcut MHK'ya karşı hiçbir önyargım yok! Günü değerlendirecek olursak; "maalesef" bazı yorumcuların dediği gibi hakem işleri iyi gitmiyor. Sezonun en kötü 2 haftası geride kaldı!
Ben gerekirse bunların hangi maçlar olduğunu ve gözlemcilerin nasıl yüksek not verdiklerini tek tek yazarım.
Birileri Sayın Yusuf Namoğlu ve Metin Tokat'a kralın çıplak olduğunu söylemeli.
Böyle devam edecek olursa; camianız ve hakemler ciddi şekilde yıpranacaktır.
Geçen hafta bu tarz hakem tayin anlayışının eyyamı hortlatacağını yazmıştım!
Ötekileştirilen hakem ve gözlemciler var!
Tecrübeli hakemlerle yola devam etmek bence de doğru ama tecrübeli diye "kör gözün parmağına sokacak" kadar bir maçta 4-5 hata yapan hakeme tekrar tekrar görev vermek diğer hakemlere ve takımlara büyük haksızlıktır!
Hele bunları gören gözlemcilerin yüksek not vermesi ve bu durumun denetlenememesi daha da vahim!
Hiçbir hakem yöneticisi ve hiçbir hakemle alıp veremediğim, herhangi bir beklentim olmadığı için herkes bilir ki bizde eyyam olmaz.
Yorumda eyyam; hakemlikte eyyamdan farklı bir şey değildir.
Sayın Yusuf Namoğlu ve Sayın Metin Tokat iyi niyetle büyük bir çaba sarf ediyorlar. Diğer kurul üyelerinin şu anda bir katkı yapmasını beklemiyoruz. Bütün plan ve strateji hazirana kadar günü kurtarma üzerine...
Öyle müsabakalar var ki; not değerlendirmesine göre maçın hakeminin 6 alması bile zor. O hakem 3 gün sonra görev alıyor.
Bir haftada çıktığı 3 müsabakadan 3'ünde de başarısız olan bir hakemle bunu izleyen veya buna yakın kabiliyette olan diğer hakemlere yazık etmiyor musunuz?
Hak edene hak ettiği maç
Gözlemci atamaları hassas bir konudur. Aldığımız duyumlara göre maç sayısı eksik olanlar tamamlanıyor. Bir önceki kurulun eksik maç verdiği gözlemciler belli bir sayıya taşınmak isteniyor.
Gözlemcilerin eksik maç sayısında kalmasının sebebi ne olabilir?
1) Hatalı rapor yazmak!
2) Video kural sınavında başarısız olmak!
Eğer bu objektif değerlendirmelerden dolayı geri kalmışlarsa eşitlemenin bir manası yok.
Hayır, "keyfi bir uygulamadan geri kaldılar" diye düşünüyorsanız, o zaman kurumsallık nerede aldı? Sizin MHK, bizim MHK dönemlerine geri döndük demektir.
Demirören hakem işine çok meraklı değil!
TFF Başkanı Yıldırım Demirören hem Antalya'da hem de yayıncı kuruluşa verdiği son röportajda "MHK'yı kulüpler seçsin" dedi.
Neden?
Çünkü Federasyon'un en fazla başını ağrıtan kurum MHK veya hakemler oluyor!
İyi bir MHK'nın veya hakemlerin başarılı olması da bu ülkede kabul görmüyor!
Bizim ülke hakemi konuşmaya bayılıyor!
Demirören'den önceki TFF başkanları hakem işine bayılırdı!
Demirören hakem işine hiç ama hiç karışmayan bir başkan!
Karışmayı sevseydi, "MHK'yı kulüpler seçsin" demezdi! FIFA listesi böyle olmazdı!
Gelmiş geçmiş benim hatırladığım TFF Başkanları içinde Yıldırım Demirören kadar MHK'ları ve hakemleri özgür bırakan bir başka başkan olmadı.
Başka aranan hakem var mı?
Trabzonspor Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, bir TV kanalına bağlanıyor.
15. haftada oynanan Eskişehir-Trabzon müsabakası sonrası da maçın 6. hakemi Sarper Barış Saka'yı aradığını söylüyor.
"Sen Trabzonluymuşsun. Trabzonlu Trabzonluya bunu nasıl yapar!" demiş.
Hakem de "pişmanlığını" ifade etmiş!
Hakem bu durumu MHK'ya bildirmiş mi?
Başka aranan hakemlerin olduğu da kulağımıza geliyor.
Kimisini doğrulattık! Kimisini doğrulatamadık!
MHK bu konuda çok titiz. Bir araştırma ve çalışma yürütüyorlar.
Hakem aramanın cezasını PFDK şöyle açıkladı.
"TRABZONSPOR Başkanı İBRAHİM ETHEM HACIOSMANOĞLU'nun, müsabaka öncesi müsabaka hakemini aramasından dolayı sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle takdiren 60 GÜN HAK MAHRUMİYETİ ve 130.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına..."
Yani hakemi aramanın cezası 60 gün!
Soru 1)Bir Avrupa maçı öncesi bir kulüp başkanı hakemi arasa ne olurdu?
Soru 2)Hakem arandı, ama hakem MHK'yi zamanında bilgilendirmedi! Ne olacak?
Bu soruların cevabını bulursak; daha sağlıklı yorum yaparız.