TFF Genel Kurulu, 25 Haziran'da yapıldı. 6 Temmuz'da yeni yönetim bir araya geldi.Görev bölümü yapmadı, kurullar açıklanmadı. Somut bir tarih de verilmedi.
Anlaşılan o ki; TFF genel kurulda zorlanmadığı kadar kurulların oluşumunda zorlanıyor.
İşte dün fikstür çekildi, hakem klasmanları, terfiler bekliyor. Seminer programı derken vakit çok daraldı.
Geciken her gün yıpranma ve yeni dedikodulara sebep oluyor.
Peki, MHK bugüne kadar neden açıklanmadı?
Kriz anladığımız kadarıyla şu 6 maddede düğümleniyor:
1) MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, istemediği isimlerin kurul için dayatılmasına karşı çıkıyor.
2) Mevcut MHK'da istenmeyenler var. İki kurul üyesi hakkında yürüyen bir soruşturma sürüyor.
3) Performansı düşük olan ve o günlerde aceleyle kurulduğu için iki ayrı kurulda çalışmasına müsaade edilen isimler var.
4) MHK, Uilenberg ile devam etmek istemiyor. TFF, Uilenberg'le devam edilmesini istiyor.
5) TFF'nin 8-10 hakeme hakemlik yaptırmama talebi var. MHK'nın ikna olduğu ve gerekli düzenlemelerin yapıldığı söyleniyor.
6) Kimsenin bilmediği Yıldırım Demirören ile Yusuf Namoğlu arasında bir başka kriz var. Hatta Namoğlu ile yolların ayrılabileceği söyleniyor.
Ateşten gömlek!
Kulüpler transfere milyon dolarları döküyor. Dünya yıldızları bir bir transfer ediliyor.
En az hata yapacak hakemi ya da hakem ekibini belirleyip maça atamak öyle çok kolay bir iş değil.
MHK Başkanı ya da kurullarda olacak kişileri bakın neler bekliyor?
1) Süper Lig'e alınacak hakem ve gözlemcilerin sınava alınması ve tespiti.
2) Klasmanların en kısa zamanda açıklanması.
3) İlk Süper Lig hakem seminerinde çıkacaksın 120 hakem, 40 gözlemcinin karşısına. Bir vizyon, bir strateji koyacaksın.
4) Medyanın karşısında tuzaklara düşmeden, program ve hedeflerini ortaya koyacaksın.
5) Şu anda o kadar çok tartışma konusu olan düzenlemeye ihtiyaç duyulan hakem yorumları var ki; bunu belirleyecek bir strateji gerekiyor.
6) Profesyonel hakemlikte sözleşmeler yenilenmedi. İlave edilecek hakemlerin belirlenmesi, sözleşmelerin revize edilmesi.
7) Jaap Uilenberg'le sözleşme yenilenecek ya da "Eğitimi ben yapacağım" diyebilme kararını verebilme.
8) İyi bir mutfağın hazır olması ve doğru ve isabetli hakem tayini yapabilmek.
Bugün ülkede kasaplık yapacak olsanız bile bir ustalık belgesi istenir. Yetmedi tecrübe aranır, bu işi nerelerde yaptığınız sorulur.
Ama ne yazık ki; MHK üyeliği, Temsilciler Kurulu üyeliği için insanların gösterdiği çaba hayret verici.
Bu kurumlar bir hobi yeri ya da insanları memnun etme yerleri değildir.
Gerçekten çok yazık!
Ben diyordum ki; bir gecede yapılan kurullardan hayır gelmiyor. Geniş bir zaman diliminde ehil ve uyum içinde çalışacak ekipler kurulmalı.
"2 saatte yapılan MHK'lar, bugünden daha iyiydi" deme noktasına geldik.
"Bu işi bizim çocuk iyi yapar" anlayışıyla MHK ya da diğer kurullar yapılmaz.
Hasan Doğan sezonu sancılı başlayacak gibi. Yıldırım Demirören ve ekibi rahat bırakılmalı.
Onlar da ehliyete ve birikime bakmalı.
Siz hiç bilgi ve birikim olarak hak etmeyen bir doktorun marka bir hastanede "torpille" görev yaptığını, ameliyatlara girdiğini gördünüz mü? Buna izin verirler mi?
Aziz Yıldırım'ın hatırlı insanların ağzına bakarak futbolcu transfer ettiğini gördünüz mü? İşte Aziz Yıldırım bir kalemde kaç tane çok hatırlı oyuncusunu gönderdi.
Şenol Güneş'e, Hamza Hamzaoğlu'na bir yakınınızı tavsiye edebilir misiniz?
MHK ve hakemlik çok hassas iştir. Temsilciler Kurulu, birçok olayı tahmin eden ve ön alan bir kurumdur. Raporlar, PFDK'ya, Tahkim'e ışık tutar. TFF doğru kararları ancak böyle alabilir.
Gördüğüm tablo şu: gidişat iyi değil. TFF denizi geçti, derede fazla bekliyor.
Hakemin kafası çok karışık!
Hakemlerin kafası inanılmaz derecede karışık.
Yıllık iznine ayrılamıyor. Seminer, klasmanlar hiçbiri belli değil.
MHK belli değilse, en tepedeki hakemlerden en diptekilere kadar hepsinin kafası karışıktır.
TFF önceki gün internet sitesine bir yazı koydu. Birkaç dakika içine kaldırdı.
Bu yazı bile hakemin kimyasını bozmaya yetmiştir. Eğer "Hacker iddiası" doğruysa TFF'nin açıklama yapması gerekirdi.