Otoritelerin kulakları çınlasın

A -
A +

Beşiktaş galibiyeti sonrası gazeteler ve TV'ler gözümün önünden hiç gitmiyor. Trabzonspor, 1.sayfalara, ana haber bültenlerine taşınmıştı Hangi TV kanalını açsan bir Trabzonspor yöneticisi elde edilen başarıyı gülücüklerle anlatıyordu. Başarıya sahip çıkıyordu. Sivri kalemler kınlarına girmişti. Ne methiyeler! Usta kalemler, futbol otoriteleri (!); Brezilyalılar'a tam not vermişti. 3 maçta 9 puan büyük sükse yaptırmıştı Trabzon'a. Transferlere ve Sadi Tekelioğlu'na tam not verilmişti. Kim ne derse desin; Diyarbakır ve Samsun mağlubiyetleri "rüzgârın yönünü" değiştirmiştir. Ekonominin, siyasetin, ticaretin, şöhretin günlük yaşandığı bir ülkede bu övgüler normaldi. Abartı da normaldi. Bizde hiç birşeyin ölçüsü yok ki... *** İlk 45 dakika boyunca futbolu oynayan taraf Trabzonspor'du; ama tabelada 2-0'lık bir Samsun üstünlüğü vardı. Samsun savunmasını kalabalık tutup, yaptığı hızlı hücumlarla golleri buldu. Devre arasında soyunma odasına giden Tekelioğlu'na dikkat ediyorum. Saçları da benim gibi gür... Kimbilir aklından neler geçiyor: "Bu maç döner mi? Nasıl döndürülür? Hami de yok ki; Süreyim sahaya da bir kere daha maçı çevirsin..." Da Silva'nın golü ikinci yarının hemen başında Trabzon için "çok ideal bir dakikada" geldi. Bu golün, bordo-mavili takımı ateşleyeceği ve maçın döneceği kanaati herkeste hasıl oldu. Ama nafile! *** Samsunspor kazandı. Trabzon'u Trabzon'da yenmek büyük iş. Kazanan her zaman haklıdır. Ancak, geçen yılki takımdan, anlayıştan, mantaliteden eser yok. Samsunspor Ali Akdeniz, Tümer, İlhan'dan çok bana göre 10 yıllık yönetim sistemini arıyor. Daha doğrusu İsmail Uyanık'ın tarzını arıyor. Cesur yönetimleriyle tanıdığımız Serdar Tatlı sıfıra yakın hatayla maç yönetti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.