TFF Başkanı, pazartesi günü bombanın pimini çekti!
Dünya ajansları flaş geçti. TV'ler, gazeteler, sosyal medya yıkıldı!
Çarşamba günü oldu; "Zorbay Küçük'ün kimlik bilgileri kullanılarak, yabancı uyruklu birisi bahis hesabı açmış. 20'şer liradan 40 liralık kupon yapılmış!" bilgisi sızmaya başladı.
Şimdi; Zorbay Küçük, bu işten iddia edildiği gibi aklanırsa TFF ve MHK bunun hesabını nasıl verecek?
TFF ve MHK'nın bilinçaltında bir hakem düşmanlığı vardı. Bu bir kere daha açığa çıktı! Spor Toto'dan gelen bilgi ile yetinilmemeliydi. Hakem ile de çağrılıp konuşulmalıydı. 40 TL'lik kupon şüphe uyandırmalıydı!
İşin önünü, arkasını hesap edemeden, atladılar! İçinden nasıl çıkacaklar? Bedeli ve sonuçları düşünülmemiştir.
Aynı TFF ve MHK, aklanırsa "aynı hakem" aynı çatı altında devam edebilecekler mi? Bütün bunlar hiç yaşanmamış gibi!
1) Gençleştirme ve temizlik adı altında yapılan klasmanların, terfilerin çok özensiz olduğu ortaya çıktı. Sadece şu rakam yetmez mi; 2025 yılında üst klasmana alınan 11 hakemden dördünün bahis oynadığı ortaya çıktı. Hani temizlemeye gelmişlerdi? Alt klasmanlarda bu oran çok daha yüksek.
3 Lig'den, paraşütle direkt "üst klasman" kadrosuna alınan hakemlerden biri de bahisçi çıktı. Bunun hesabını kim soracak?
2) MHK, göreve geldiği 15 ayda çok gereksiz işlerin düştü. Tuhaf uygulamalar, maket projeler, dedikodular, sunumlar... Öte tarafta futbolun altına dinamit konulmuş farkında değiller! Ya da kuşatılmışlardı.
3) Basın toplantısında, "Profesyonel liglerdeki 571 hakemin 371'inin bahis hesabı var" açıklaması yanıltıcı oldu. Doğrusu 152 hakemin bahis oynadığı olmalıydı. Kamuoyu, dünya medyası 571'e yapıştı. 
4) Deprem olur, hasar tespiti birkaç hafta sürer. Bu 27 Ekim'in hasar tespiti henüz çıkmamıştır. Türk futbolunun kısa ve uzun vadede maddi ve manevi kaybı büyüktür. Tek teselli, yapılacak olan temizlik olacaktır.
 
Hakemlikte sağlık raporu, sabıka kaydı, mal beyanı vs. yetmez!
Ailesi, zaafları, banka hareketleri, borcu, kredi kartlarının durumu hepsi mercek altına alınmalı.
İkamet adresinde ikamet ediyor mu? Etmiyorsa neden etmiyor?
Askerliğini yapmış mı? "Yaptım" diyorsa, doğru mu?
Üniversitede okuyorum" diyorsa, doğru mu?
Mesela 40 gün önce yalan beyanda bulunan hakem için bu sütunlarda uyarıda bulunmuştum, TFF'nin, MHK'nın kılı kıpırdamadı.
Bunlar bildiğimiz ve zamanında en yetkili ağızlardan duyduklarımız.
Yalan beyanda bulunan adamdan hakem olmaz! Bunlara göz yumanlardan da hakem yöneticisi asla olmaz.
Şu veri yeterli sanıyorum; bahis oynayan üst klasmandaki yedi hakemden, altısını, 15 yardımcı hakemden 14'ünü Ferhat Gündoğdu terfi ettirmiş!
Bilgi işlem, resmî evrak vs. hepsi mevcut MHK'nın kontrolünde.
Belçika'da benzer durum yaşanmıştı. Bize de danışman olarak gelen IFAB Direktörü David Elleray'e anahtar teslimi işi vermişlerdi. Belçika hakemliğinde bir geçiş süreci yaşanmıştı.
Ömer Faruk Ünal'ın önceki yazıları...