Samsunspor’dan çıkarılacak çok ders var!

Sesli Dinle
A -
A +

Tarih 5 Mayıs 2018’di. 

 

Sezona Süper Lig hedefiyle başlayan Samsunspor, 2. Lig’e düşmüştü. İki yıl bu ligde kaldı. Bir karamsarlık çökmüştü şehrin üstüne.

 

Bir önceki yıl üç takım 70 puandaydı; averajla Süper Lig’in kıyısından dönmüşlerdi.

 

Geçen yıl play-off’u bile yakalayamamışlardı.
Samsunspor’un bende hep çok ayrı bir yeri olmuştur.
İsmail Uyanık’ın ilk başkanlık günlerinden bu yana camiayı yakından tanır, bilirim. 

 

O dönemlerin efsane yöneticilerinin bir kısmı rahmetli oldu. Ali Baba (Alanyurt), Ahmet İhsan Kalkavan, Tarık Kaptan, Tarık Darendelerin yöneticilik yılları... Hepsiyle dostluklarım vardı.
O yıllarda Samsunspor’un kendisine has bir kültürü ve felsefesi vardı.

 

Futbolcu üretirlerdi, genç yetenekleri bulurlardı.
Oyuncu bonservis piyasasını Samsunspor belirlerdi.
Naklen yayın havuzunda hep söz sahibi olan kulüptü.
Misafir takımlar el üstünde ağırlanırdı.

 

O kültürden gelen yönetici Suat Çakır; bugünkü başarının mimarlarından.

 

Başkan Yüksel Yıldırım maddi manevi çok fedakârlık yaptı. Fakat çok şanssızlıklar yaşadı. Çok şey denedi. 
Sonunda işi ehline, Suat Çakır’a teslim etti.

 

Belki de başkanlık dönemindeki en doğru kararı oldu.
Bu sezon ligin 6. haftasına (18 Eylül 2022) girilirken Samsunspor ligde 11. sıradaydı.

 

Suat Çakır ve Hüseyin Eroğlu birer gün arayla işbaşı yaptılar.
Ve ligin bitimine 6 hafta kala 11 yıl aradan sonra Süper Lig’e dönüş yaptılar.

 

En çok şuna sevindim; Hüseyin Eroğlu ile Süper Lig’de devam edecekler.

 

Hatta öyle ki; geçen hafta Suat Çakır ve Hüseyin Eroğlu geçen hafta Belçika’daydılar, yani yeni sezon hazırlıklarına başlamışlar bile...

MHK risk aldı, hakemlerine güvendi!

Elinizdeki hakem sayısı belli.

 

Şampiyonluk ve düşme hattında birbirinden zor maçlar var.
On gün içinde 14-24 Nisan arası üç lig haftası (29, 30 ve 31) oynandı, oynanıyor.

 

Tayinler üzerinden eleştiri yapmak doğru olmaz.
Bu hafta şunu gördük; MHK’nın hakemine inanması ve güvenmesi önemli.

 

1) Abdulkadir Bitigen, 28. haftadaki (10 Nisan 2022) Karagümrük-F.Bahçe maçında eleştirilerin hedefine oturmuştu.

 

MHK, geçen hafta Bitigen’i Giresun-Sivas maçında VAR’a oturtmuştu.

 

Bu hafta da Alanya-G.Saray maçına verdi.

 

Kimileri için ciddi bir tayin hatasıydı. Riskti.

 

Sekiz gün aradan sonra bu denli bir şampiyonluk mücadelesinde düdük çaldırmak!

 

Bitigen, başarıyla çıktı. Hem de VAR’a hiç iş bırakmadan.
MHK’yı mahcup etmedi. Önceki maçın etkisinde kalmadı.

 

2) Suat Arslanboğa, Başakşehir-F.Bahçe maçı için sürpriz bir tayindi. Dudak bükenler olmuştu. Tecrübesi ve soğukkanlılığıyla temiz bir maç çıkardı.
Sahada kartları ve kararları kabul gördü.
Hakemi kazanmak, hakemi kaybetmemek de MHK’ların öncelikli görevi olmalı.

Bu inattan vazgeçin!

Kabul; VAR hakem kadrosu olsun. Zaten vardı.

 

Ancak sahada düdük çalan her hakem, VAR’a da oturabilsin.
Bu sezon TFF’nin başını en çok ağrıtan maçlarda VAR’a oturanlara bakın; ne dediğimi daha iyi anlayacaksınız?

İyi de VAR koçu, hakem koçu kimler, neden isimleri yok?

TFF sitesinden önceki gün bir açıklama yayınlandı. Başlık şu;
“Gelişim Ligleri Finallerinde VAR Hakem Kampı Gerçekleşti”
Uzun bir metin!

 

“... Programda; yönetici olarak MHK üyesi, VAR eğitimlerinin sağlanması için iki VAR koçu, hakem eğitimlerinin gerçekleşmesi için hakem koçu, antrenman düzeni için fiziksel departman antrenörü kamp boyunca hakemlerimizle çalışmalar gerçekleştirmiştir...”- deniliyor.

 

MHK üyesi kim? Belli değil!
İki VAR koçu kim? Belli değil!
Hakem koçu kim? Belli değil!
Fiziksel departman antrenörü kim? Belli değil!

 

Ben huylandım. Galiba isimler kabul görmeyecek isimlerdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.