Caminin içinden geçmek...

Zaruretsiz camiden geçmeyi âdet edinen, fasık, günahkâr olur.

 

 

 

Sual: Kısa mesafe diyerek caminin içinden geçmek dinen uygun olur mu?

 

Cevap: Camiden bazen geçmek caizdir. Yol hâline getirmek mekruhtur. Özür olursa, mekruh olmaz. Her gün mescide ilk girişde Tehıyyet-ül-mescid namazı kılar. Sonraki girişlerinde kılmaz. Hamevî Eşbâh şerhinde diyor ki:

 

“Camiye girenin Tehıy-yet-ül-mescid olarak, iki rekat namaz kılması, söz birliği ile sünnettir. Bazen, müstehab deyince sünnet anlaşılır. Camide Kur’ân-ı kerim okunuyorsa, Tehıyyet-ül-mescid namazı kılınmaz. Çünkü, Kur’ân-ı kerimi dinlemek farzdır. Farz-ı kifâye için dahi sünneti terk etmek evladır. Kur’ân-ı kerimi teganni ile okumak ve bunu dinlemek haramdır.”

 

Dört vakit namazın sünnetlerini kaza niyeti ile kılmanın lazım olduğu buradan da anlaşılmaktadır. Kâdîhânda deniyor ki:

 

“İmam teganni ile okuyorsa, başka mescide gitmek efdaldir. Zani veya faiz yiyici ise veya başka haram işlediği malum ise, biliniyorsa, başka mescide gitmelidir.”

 

Zaruretsiz camiden geçmeyi âdet edinen, fasık, günahkâr olur.

 

Sual:Cami içinde alışveriş yapmanın dinen bir mahzuru var mıdır?

 

Cevap: Cami içinde pazar kurmak, yüksek sesle konuşmak, nutuk söylemek, kavga etmek, silah çekmek, ceza vermek tahrimen mekruhtur. Cuma ve bayram hutbelerinde nutuk verir gibi okumak, konuşmak da haramdır.

 

Sual: Bir camide hem Kur'ân-ı kerim okunuyor hem de vaaz veriliyorsa ne yapmalıdır?

 

Cevap: Caminin bir tarafında hafız Kur’ân-ı kerim okuyor, bir tarafta da Ehl-i sünnet olan salih bir kimse vaaz veriyor ise, vaazı dinlemek efdaldir. Hele hafız fasık ise, teganni ile okuyorsa, bunu dinlemek caiz değildir.

 

Cami, kubbesi, minaresi olan bina demek değildir. İçinde, her gün beş kerre, cemaat ile namaz kılınan bina, yer demektir. Namazdan evvel veya sonra, bu cemaate vaaz vermek de caizdir. Vaaz, Ehl-i sünnet itikadında olan bir zatın, Ehl-i sünnet âlimlerinden birisinin bir kitabına bakarak okuduğu veya ezberden söylediği bir sözünü açıklaması demektir. Mezhebsizlerin, İngiliz casuslarının ve misyonerlerin konuşmalarına vaaz denmez, nutuk ve konferans vermek denir. Camilerde nutuk ve konferans vermek ve bunları dinlemek caiz değildir. Ehl-i sünnet âlimlerinin her sözü, Kur’ân-ı kerimin ve hadis-i şeriflerin tefsirleri, izahları, açıklamalarıdır.

 

 

 

Osman Ünlü'nün önceki yazıları...