Geri kafalılık!

A -
A +

Bırakın mızmızlanmayı beyler!.. Şu geri kafalılığı, şu anlamsız direnmeyi, şu kendi gerçeğini çağlar öncesinin algısına göre yorumlamayı ve anmayı, şu eblehliği!.. En önemlisi, renkli ekranlarda ve sayfalarda gördüğünüz hayatlara özenmeyi; onların hepsi yalan, plastik, estetikten uzak ve dibine kadar yabancı, 'yapay'... Kendi klasiklerinize dönün, kendi sesinize, kendi dilinize, kendi gerçeğinize... Beni, bu köşede kullandığım dil yüzünden 'geri' kalmakla suçluyorsunuz beyler! Amenna; evet, geriyim! Hem de çok geri... Sizin gibi kitaplarımda, dergilerimde, yazı başlıklarımda ve şiirlerimde 'öykünmeci' bir uyduruk dil kullanmıyorum. İşte o yüzden geriyim!.. Çünkü Yunus Emre'nin, Mevlâna'nın, Şeyh Galib'in ve hatta Yahya Kemal'in, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'tercih ettiği' bir dille 'ürün'lerimi inşa ediyorum ve bununla da şunu söylemek istiyorum: "Biz ancak ve özellikle dilimizin bağımsızlığı ve biricikliği için mücadele eder ve bunda kararlı olursak cidden bir anlam ifade ederiz. Yoksa, zaten yokuz!.." İşte bu 'söylem'im de sizin hanenizdeki anlaşılmazlıklar bütününde yer alıyor. Dahası beyler, ben kelimelerle konuşup, kelimelerle düşünüyorum; öğrendiğim, bildiğim, özümsediğim... Yunus Emre'nin şu dörtlüğü hâlâ bir ışık gibi yolumu aydınlatıyor: Söz ola kese savaşı Söz ola bitire başı Söz ola ağulu aşı Bal ile yağ ede bir söz Ben hâlâ, Peyami Safa gibi düşünmeyi sürdürüyorum: "Dilini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmiş demektir." Ben hâlâ, Cemil Meriç kadar öfkeliyim: "Eski sözlüğe, kızıl bir külâh geçirdiğini söyleyen Hugo, tek kelime uydurmamış. Sembolizmin üç silahşörü de öyle. Heyhat, Batıda cinnet bile terbiyeli..." Ben hâlâ, Yusuf Has Hacib gibi teslim olmuşum: "Bana dilim pek eziyet çektiriyor. Başımı kesmesinler de ben dilimi keseyim." Ben hâlâ, Yahya Kemal Beyatlı kadar estetim: "Türkçe; ağzımızda anamızın sütü gibi helâl ve güzel olmalı." Ve ben hâlâ, Fazıl Hüsnü Dağlarca kadar coşkuluyum: "Türkçem, ses bayrağım." Söylediklerinize kulaklarımı tıkadım beyler ve doğru bildiğim gibi konuşmaya ve düşünmeye devam ediyorum. Çünkü her şeye rağmen mükemmel bir lisanım olduğuna ve bu lisanın beni büyük bir milletin parçası haline getirdiğine inanıyorum...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.