Kurban kimlere vâciptir?

A -
A +

Kurbân, dünyâda vâcip vazîfesini yerine getirmiş olmak ve âhiretteki sevâbına nâil olmak için kesilir.

 

 

 

Âkıl-bâliğ, mukîm ve hür olan Müslümân erkek ve kadınların, ihtiyaç eşyâsından fazla nisâp miktârı, malları veya paraları varsa, Kurbâna niyet ederek, belli günlerde, belli bir hayvânı kesmeleri vâcip olur.

 

Dînen, karı-kocadan hangisi zengin ise kurbânı o keser; her ikisi zengin ise ikisi de keser; ikisi de fakîr ise ikisi de kesmez. Fakîr, kurbân kesmek zorunda değildir, ama keserse çok sevap kazanır.

 

Babanın, çocuğu için, çocuğun malından da kurbân kesmesi gerekmez. Deli ile bunak, çocuk hükmündedir. Büyük çocuk ve hanımdan izinsiz, onlar adına kurbân kesilmez.

 

Kurbân, dünyâda vâcip vazîfesini yerine getirmiş olmak ve âhiretteki sevâbına nâil olmak için kesilir. Kurbân kesen Müslümân, kendini Cehennemden âzât etmiş olur.

 

Kurbân kesmesi vâcip iken, içindekilerin kurbân kesmediği ev, inleyerek, sahibine bedduâ edip, “Sen, kurbân kesmediğin gibi, Cenâb-ı Allah da sana iyilik yapmayı nasip etmesin!” der. O ev, o yıl belâlara düçâr kalır. Kurbân kesenin evi ise, memnûn olur, sâhibine hayır duâ eder. Bu bakımdan kurbân kesmeyi bir nimet bilmelidir!

 

Hâli-vakti yerinde olan ve Allahü teâlânın emrine uyarak kurbân kesen, kendisini Cehennemden âzâd etmiş olur. İki hadîs-i şerîfte: “Hasîslerin [Cimrilerin] en kötüsü, (kesmesi vâcib olduğu hâlde) kurbân kesmeyendir”, “Hâli vakti yerinde olup da kurbân kesmeyen, namaz kıldığımız yere gelmesin” [Hâkim] buyuruldu.

 

Kurbân hayvânını fakîrlere veya hayır ve yardım cemiyetlerine diri olarak sadaka vermek kurbân olmaz. Kurbânlık hayvânı kesmek, kanını akıtmak şarttır...

 

Demek ki, Müslümân olan erkek ve kadının; hür, âkıl, bâliğ ve mukîm ise, ihtiyâcından fazla ve nisap miktârı kadar da malı veya parası varsa, Kurbân Bayramı için, niyet ederek, bayramın üçüncü günü akşamına kadar, belli bir hayvânı kesmesi vacip olur.

 

İhtiyaç eşyası; 1 ev, 1 aylık yiyecek, 3 kat elbise, çamaşır, evde kullanılan eşyâ ve âletler, hizmetçiler, binecek vâsıtaları, meslek kitapları ve ödeyeceği borçlarıdır.

 

Kurbân; koyun, keçi, sığır ve deveden birini bayramın ilk üç gününde kurbân niyeti ile kesmek demektir. Bir sığır veya deveyi 7 Müslümân ortak alıp kesebilirler. Bu hayvânları, fakîre veya hayır cemiyetlerine diri olarak sadaka vermek kurbân olmaz.

 

Kurbânı kesmek veya dîne uygun kesen yerlere vekâlet vererek kestirmek lâzımdır.

 

Kurbân etinin üçte birini evine, üçte birini komşulara, gerisini fakîrlere vermek müstehaptır. Hepsini fakîre vermek veya hepsini eve bırakmak da olur. Derisi namaz kılan fakîre verilir veya evde kullanılabilir.

 

Bir gözü görmeyen, topal olup yürüyemeyen, dişlerinin yarısı yok olan, gözünün, kulağının ve kuyruğunun çoğu, ön veya arka bir ayağı kesilmiş olan, çok zayıf olan hayvân kurbân olmaz.

 

Kurbânın ve her hayvânın 7 yerini yemek harâmdır:                     

 

1- Akan kanı, 2- Bevl âleti, 3- Bezleri, 4- Bevl (idrâr) kesesi, 5- Safra kesesi, 6- Dişi hayvânın önü, 7- Hayaları (Koç yumurtası da deniyor.)

 

 

 

 

 

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı'nın önceki yazıları...