Muharrem ayı, Hicrî-Kamerî Yılbaşı

A -
A +

Hem harâm ayların, hem de hac aylarının 3.'sü ve 1433 hicrî-kamerî senesinin ise son ayı olan Zilhicce ayı evvelki gün bitmiş, dün yeni bir ay yanİ Muharrem-i harâm ayı ve yeni bir hicrî-kamerî sene yanİ 1434 senesi başlamış oldu... Muharrem ayı, İslâm hicrî-kamerî senesinin birinci ayı ve Kur'ân-ı kerîmde kıymet verilen 4 harâm aydan biridir. Muharrem ayının birinci gecesi, Müslümânların hicrî-kamerî yılbaşı gecesidir. Peygamber Efendimizin, Medîne'nin Kubâ köyüne geldiği târih [20 Eylül 622 Pazartesi günü], Müslümânların "Hicrî Şemsî" yılbaşı oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, "Hicrî Kamerî" yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi Müslümânların hicrî-kamerî yılbaşı gecesidir. Muharrem ayının biri olan ilk Kamerî senebaşı, milâdî 622 yılının Temmuz ayının, 16'sına rastlayan Cuma günü idi. Kamerî takvimde bir yıl 354,367 gündür. Bu süre, Ay'ın dünya etrafında 12 kere döndüğü zamandır. Güneş yılından 10,875 gün daha kısadır. Bundan dolayı, 32.5 yılda, bir yıl daha fazladır. Demek ki Muharrem ayı, İslâmî senenin 1. ayı; Muharrem ayının 1. gecesi, Müslümânların yılbaşı gecesi; Muharrem ayının 1. günü de Müslümânların yeni yılının, yani hicrî-kamerî yılın 1. günüdür. HİCRÎ YIL Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm 53 yaşındayken, Allahü teâlânın izni ile Medîne'ye hicret etti. Rebîul-evvel ayının Perşembeye rastlayan birinci günü öğleden sonra, Ebû Bekr-i Sıddîk'ın evinden berâberce çıkarak Mekke'nin 5.5 km güneydoğu tarafında bulunan Sevr Dağı'ndaki mağaraya geldiler. Mağarada 3 gece kalıp, Pazartesi gecesi ayrıldılar. Bir hafta yolculuk yapıp Eylül ayının 20. ve Rebîülevvel'in 8. Pazartesi günü, Medîne yakınındaki Kubâ köyüne vardılar. Cumâ günü Medîne'ye girdiler. Hicrî yıl, bu hicretin başlangıç kabûl edildiği târih, senedir. Ayın hareketi esâs tutulduğu için buna, "Hicrî-Kamerî Sene" veya "Sene-i Kameriyye" de denir. O seneki Muharrem ayının birinci günü, yani hicretten 66 gün evvel, Müslümânların hicrî-kamerî sene başlangıcı oldu. Bu da, târihçilere göre mîlâdın 622. yılındaydı. Temmuz ayının 16. Cumâ gününe rastladığı, Ahmed Ziyâ Beyin "Kozmoğrafya" kitâbında yazılıdır. Kubâ köyüne ayak bastığı 20 Eylül günü Müslümânların yılbaşısı, yani hicrî sene başlangıcıdır. 20 Eylül gününü başlangıç kabûl eden güneş yılına da "Hicrî- Şemsî Yıl" denir. Araplar, İbrâhîm aleyhisselâmdan beri Arabî ayları kullanmışlardır. İslâmiyetten önce, Fîl Vak'asını başlangıç kabûl etmişler ve seneleri buna göre saymaya başlamışlardı. Hicretle berâber başlangıç değişmiş ve her senedeki en mühim hâdisenin ismi ile anılmaya başlamıştı (izin yılı, emir yılı, zelzele yılı, vedâ yılı... gibi.) Fakat bu şekildeki tatbîkât, bâzı târih karışıklıklarına sebep olduğu için, halîfe Hazret-i Ömer zamânında, hicretin on yedinci yılında alınan bir karârla, hicretin olduğu sene birinci sene olmak ve o senenin Muharrem ayı başlangıç kabûl edilmek sûretiyle, bu târih tesbît edildi. İşte hicrî-kamerî târih bu târihtir. Osmânlı Devleti'nce devâmlı kullanılan hicrî sene, Cumhûriyet döneminde bir kânûnla kaldırılarak, yerine Avrupalıların kullandığı mîlâdî sene kabûl edilmiştir. HİCRÎ AYLAR... Hicrî sene de mîlâdî ve rûmî târihler gibi, 12 ay esâsına dayanır ve Muharrem ayı ile başlar, Zilhicce ile sona erer. Ayların adları şunlardır: Muharrem, Safer, Rebîul-evvel, Rebîul-âhir, Cemâzil-evvel, Cemâzil-âhir, Receb, Şa'bân, Ramazân, Şevvâl, Zil-ka'de, Zil-hicce. Eskiden Müslümânlar, 1 Muharremi sene başı kabûl eder, bu kendi yılbaşı gecelerinde ve günlerinde birbirlerini ziyâret ve musâfeha eder, tebrîkte bulunurlar ve hediyeler verirlerdi. Yılbaşını dergi ve gazete ilânlarıyla kutlarlardı. O gün, Müslümânlar için âdetâ bayram sayılırdı. Bugün de, bayram gibi temiz giyinip, fakîrlere sadaka verirlerdi. Ziyâretlerde ve gönderilen tebrîklerde yeni yılın, birbirlerine ve bütün insanlara hayırlı ve bereketli olması için duâ ederler, büyükleri, âlimleri, akrabâyı evlerinde ziyâret edip duâlarını alırlardı. Temiz giyinmek, fakîrlere sadaka vermek de dikkat edilen husûslardandı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.