PAHALILIK ADLI DÜŞMAN!

Hükûmetin öteden beri enflasyonu düşürmek, fiyatları kabul edilebilir seviyeye çekmek için her çâreye müracaat ettiği ortada. Asgari ücret ve emekli maaşlarına iyileştirmeler yapıldığı da gerçek. Ancak; icranın olanca gayretle aldığı her tedbir ve yapılan her düzenleme, pahalılık adlı düşman karşısında kısa süre içinde anlamsız kalıyor.

Dar gelirli, orta gelirli, hele hele Bağ-Kur ve SGK emeklisi başta olmak üzere emekliler, devletten yardım alarak hayatını idame ettirmeye çalışan vatandaşlar, çok zor durumdalar. Milletin arasındayız ve her şeyi duyuyor, görüyor ve yaşıyoruz. Maalesef ve maalesef 1.000 TL, fiilen 100 TL, 100 TL 10 TL oldu. İnsanın, ailenin… kısacası vatandaşın hayatına, geçimine tesir eden her mal, fatura, kira ve ihtiyaç maddesi insanı dehşete düşürecek kadar pahalı.

Cumhur İttifakı, 2019’da İBB’yi patates, soğan, domates gibi ihtiyaç maddesi sebze ve meyve etiketleri yüzünden kaybetti. Aradan 5 yıl geçti. İBB makamına layık görülen kişi, İstanbul’a hizmetle suretâ alakadar olduğu, İstanbul’a, İstanbulluya bir faydası dokunmadığı hâlde bugün, seçim yarışında Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum’u zorlar durumda. Biz Sn. Kurum’un kendisine de söyledik, kazanmasını değil, açık ara kazanmasını bekliyoruz. Doğrusu budur. Kaybetmesi İstanbul’a hakaret olur.

Şu gerçek asla gözden kaçmasın:

Murat Kurum’un rakibi tarafından yakından takip edilmesi, malum rakibin maharetinden değil vatandaşın, pahalılık karşısında omuzlarının çökmesinden dolayı içinde bulunduğu ruh hâlindendir. 2024’e girildiğinde her türlü maaşa yapılan zam iki ay içinde eridi.

İstanbul’da Murat Kurum’un,

Ankara’da Turgut Altınok’un,

İzmir’de Hamza Dağ’ın,

ve diğer illerdeki Cumhur İttifakı adaylarının rakipleri, rüzgârda savrulan, çatı ve duvarları çatırdayan sözde ana muhalefet partisi CHP’nin gösterdiği adaylar değildir!

Murat Kurum,

Turgut Altınok,

Hamza Dağ,

ve bütün şehirlerdeki adayların rakibi; Pahalılık Adlı Düşman’dır!..

Aylardır, ekranlardan Hükûmetin dikkatini çekerek seçim neticesini fiyat, fatura, etiket ve maaş yetmezliğinin tayin edeceğini; ne yapıp-edip vatandaşın, dar ve orta gelirliyle emeklinin hayatını ferahlatacak tedbirlerin alınması gerektiğini anlatmaya çalıştık. Önceki akşam astsubay emeklilerinin geçimden yana kötü durumda olduklarına dair şikâyet bize ulaştı. Onlar, bugün İstanbul Maltepe’de miting yapıyorlar. Dün sabahsa karşılaştığımız bir berber, bizi bulmuşken derdini uzun uzun anlattı. Çok kimse gibi o da milletvekili maaşlarını gösterdi, emekli vekil maaşlarındaki adaletsizlik dile geldi. Çok yazdık ve çok söyledik. Bu vesileyle bir daha tekrar edelim:

-Milletvekilliği meslek değil, geçici bir hizmet dönemidir. Bundan dolayı herkes, sadece mesleğinden emekli olabilmelidir. Mevcut uygulama, hazineye yük, vatandaşa sıkıntı sebebidir.

Netice-i kelâm:

Sevgili Peygamberimiz -aleyhisselâm “düşman küçük olsa da sen, onu küçük görme!” buyurmaktalar.

O, dediyse mutlak doğrudur.

Seçim koşusunda iki hafta kaldı. Son dönemece girilmek üzere. Pahalılık adlı düşman, çok yakından görülerek gereği şu kısa döneme sığdırılmalıdır. Aksine bir sandık tecellisi, yaşanacak bir kayıp, referandum sayılarak Cumhur İttifakı zorlanır, istikrar zedelenir. Böyle bir durum, sadece içeride sıkıntıya yol açmaz… Irak’la müştereken yapılacak teröre darbe harekâtına zarar vereceği gibi Gazze de sahipsiz kalır. Filistin’in kimsesiz, Mîrâc merhalesi, ilk kıblemiz, Mescid-i Aksa’nın öksüz kalması İsrail için havaî fişekli şölen, şuurlu Müslümanlar için gözyaşı sebebi olur.
Kelebek etkisini unutmayınız.