Türkçe Olimpiyatları, onuncu yılında. Bu hareket, şüphesiz ki küresel çapta düşünülmüş bir dünya projemizdir. Fikir ihracına dayalı nadir başarılarımızdan biri. İlk defa kim, kimler akıl ettiyse binlerce teşekküre layıktır. Bu başarının arkasında büyük fedakârlık ve büyük yorgunluklar var. Şeksiz ve şüphesiz bir hakikattir ki en büyük fedakârlık, o gencecik öğretmenlerde. O öğretmenler, Allah rızası, Türkiye aşkı ve Türkçe sevdasıyla az maaş ve çok gayretle büyük işlere imza attılar. Bu ülkede çok kimse Papua Yeni Gine diye bir diyarın varlığını ancak bir reklamdan sonra öğrenmiştir. Bize Pasifik'teki bir adanın yarısını kaplayan beş küsur milyonluk bu devletçikte yıllar evvel yaşanan bir hadise nakledildiğinde tüylerimiz diken diken olmuştu. İdeal, kalbe yerleşince uzaklar yakın olur. Papua'da bir Türk okulu vardır, yahut yeni açılır ve okula bir genç tayin edilir. Bu genç öğretmen yeni evlidir, oraya eşiyle gider. Bir gün derste iken serseriler evini basıp içeride yalnız olan kadına kötülük yaparlar. Yaşanan bir insanın, bir ailenin başına gelebilecek en büyük faciadır. İstanbul'daki merkez, iğrençliği haber alınca öğretmenle mağdureyi derhal yurda almak ister. Psikolojilerinin bozulduğu, çalışma şevklerinin kalmadığı vs. düşünülmüştür. Ancak o gençlerden şu cevap gelir: -Hayır, kalacağız! Biz, buraya dönmeye değil, ölmeye geldik! Hadise budur... Bunun gibi daha yüzlercesi var. Menkıbeler sadece tarihe ait değil. Şimdi soruluyor: -Bunu nasıl başardılar, bu değirmenin suyu nereden, diye? Başarının sırrı inançtır, samimiyettir, bir dâvâya, bir hizmete baş koymaktır. Değirmenin suyu da Anadolu insanının fedakârlığıdır. Bir ülke veya o ülkedeki bir ili, bir Anadolu vilayetimizin esnafı himaye etmekte. Türkçe Olimpiyatları'nın ruhuna dikkate etmeli. Türkçe, sadece ses değil, aynı zamanda istiklal bayrağımızdır. 1800'lerden itibaren düveli muazzamanın bizlere yaptığı yapılmaktadır. Şu var ki onlar sömürdüler. Bizse hizmet götürmekteyiz. Dünyanın muhtelif diyarlarında binlerce Türkçe, Türkiye dostları yetişmekte. Bunlar, yarın memleketlerinde iş adamı, devlet adamı gibi çeşitli yerlere gelecekler. Yeryüzünde Türk dostluğuna dönüşen faaliyet, artık bir cemaati de aşarak milli vicdan tarafından benimsenmiştir. Şu var ki dikkatli olmak, dejenerasyona, içten-dıştan gelecek sinsi niyetlere dikkat etmek lazım. Türkçe Olimpiyatları'nın bir sahne gösteri sanatına dönüşmesine fırsat vermemeli. Fikirlerin mecraından çıkması, o fikri öldürmek olur. Türkçe, dünyada yükselen yıldızdır. Dilimiz, gönlümüzdür.

