Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Dinle
Kaydet
Türkiye Gazetesi
Yetişkin birey ve eşek!..
0:00 0:00
1x
a- | +A

Geçen gün sosyal medyada “Ebeveynler dikkat!” yazan bir paylaşım gördüm ve tıkladım. Eskiden çocuklara söylenen meşhur ebeveyn sözlerinin yerine modern olanlarını yazmışlar. Aman ha, bunları kullanmayın, şunları söyleyin falan… Hepsi aklımda kalmadı ama bir tanesi şuydu;

Geleneksel ebeveyn: Eşek kadar adam oldun.
Modern ebeveyn: Sen artık yetişkin bir bireysin.

Gelenekselin yanına çarpı, modernin yanına tik atmışlar yazarken. Listenin tamamını okudum. İtiraz edilecek bir yanı yoktu. Sonuçta çocuklara daha nazik bir dil kullanmayı hepimiz isteriz. Ama yazının sonunda şu cümleye fena hâlde takıldım:

“Bizim anne babalarımız da iyi niyetliydi belki ama pedagojik bilgileri yoktu. Bu yüzden sonradan travmaya sebep olabilecek birçok hata yaptılar.”

Bunu okuyunca kafam attı. Tikler, çarpılar önemini kaybetti. Bizim anne babamız ebeveynliği bilmiyormuş. Onların hatalarını ayıklayıp eşeği birey yapınca, bir çırpıda mükemmel ebeveyn olacakmışız!..

Vay be!

Size bir şey söyleyeyim mi? "Ne varsa eskilerde var" lafını sakın hafife almayın! Çünkü zaman geçtikçe her şey gibi ebeveynlik de kötüye gidiyor. Bakmayın siz insanları anne babasına düşman eden alaylı terapistlere! Vitrin belki şıkır şıkır ama içeride raflar hızla boşalıyor.

Eskiden ebeveynlik hayatın doğal akışı içinde görülürdü. Şimdi ise sürekli kutlanması gereken bir fedakârlık gibi sunuluyor.

Eğer bizleri yetiştiren büyüklerimizle bugünkü ebeveynleri karşılaştıracaksak, şunları da söylemek gerekiyor:

Bizi yetiştiren insanlar çocuğun doğum gününü kutlarken hangi kıyafeti giyeceğini düşünmez, çocuğunu güzel giydirmeye çalışırdı. Fotoğraf çektirmek için saatlerce doğal pozlar denemez, uzaktan çocuğun mutluluğunu izlerdi.

Çocuğun notlarıyla hava atmaz, çocuğunu reklam malzemesi yapmazdı. Başarıyı sessizce kutlar; başarısızlığı sabırla karşılardı. Çocuğu üniversiteyi kazanamadığında kendi itibarını değil, çocuğunun istikbalini düşünürdü.

Şimdi “Bizim kız Boğaziçi’ni kazandı” cümlesi “Ben başarılı bir ebeveynim” demek. Düşük notlar da konu komşu arasında düşük ebeveynlik itibarı anlamına geliyor.

Yani çocuklar artık ikinci planda. Asıl mesele ebeveynin “mükemmel anne-baba” imajının zedelenmesi. Bence yaşanan en büyük travma budur. Kimse hikâye anlatmasın!

Gelelim tiklere, çarpılara… "Sen artık yetişkin bir bireysin" demekle, "Eşek kadar adam oldun!" demek arasında dağlar kadar fark var sanıyoruz ya… Aslında yok. Eğer cümlenin içinde samimiyet varsa, kullanılan kelimelerin formu değil, ruhu kalır geriye.

Mesela dedesi toruna "Eşek kadar adam oldun be oğlum!" deyip sırtına şaplağı basarken gözlerinde sevgi parıltısı varsa, torun bunu bir övgü olarak algılar. Eşeğe falan da takılmaz.

Ama modern ebeveyn mesafeli bir tavırla "Sevgili evladım, sen artık yetişkin bir birey oldun" derken elinde telefon, kafasında işler varsa, çocuk o cümleyi boş bir gürültü olarak duyar.

Yani samimi ve içten bir iletişim, eşekle birey arasındaki farkı kolaylıkla silebilir. O yüzden çocuklarla iletişimi ayarlarken CEO gibi değil, ebeveyn gibi davranmak gerekir.

Modern ebeveyn olmak istiyorsak, önce iyi bir insan olacağız. Çocukların bize saygı duymasını istiyorsak, önce bizi yetiştiren insanlara saygı duyacağız. En önemlisi de çocuk yönetmeyi bırakıp, çocuk büyüteceğiz.

Eğer çocuğumuzu bir proje olarak görür, bir ebeveyn gibi değil de CEO gibi davranırsak, çocuk da yetişkin bir birey olduğunda şartları beğenmezse istifayı basıp gidebilir.

Ama çocuğa gerçek bir ebeveyn gibi davranır ve gösterişten uzak durursak, eşek kadar adam da olsa kadrimizi kıymetimizi bilir.

Salih Uyan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR