Kuşadası sabahın ilk saatlerinden itibaren hareketli ve oldukça kalabalıktı. Limana yanaşmış olan devasa bir yolcu vapuru yüzlerce turisti getirmişti daha bir saat önce. Çarşıdaki bir kafeteryada kahvaltı ettiler. Adaya kadar minibüsler gelmişlerdi. Kahvaltıdan sonra bir firmaya gidip araba kiralayacaktı Bahar. Ardından çevredeki tarihî mekânları gezecekler ve Şirince köyüne gideceklerdi. Kahvaltı parasını Nejat'ın ödemesi Bahar'ın hoşuna gitmemişti. - Ama bu bizim için yapılan bir gezi. Bu nedenle senden rica ediyorum bu son olsun. Kimsenin burada kimseye bir şey ispatlamasına gerek yok. Sen zaten bize rehberlik yaparak inanılmaz bir yardımda bulunuyorsun. Nejat başını salladı: - Tamam, söz, bundan sonra elimi cebime atmayacağım. Zaten istese de atamazdı. Çünkü cüzdanındaki paranın neredeyse tamamını kahvaltı için vermişti... Yalnız yaşıyordu Nejat... Anne ve babası o çok küçükken ölmüştü. Bir süre amcasının yanında kalmış, o da vefat edince parasız yatılı imtihanlarına girerek memleketinden ayrılmıştı. Aydınlıydı. Okul tatil olduğu zamanlarda sürekli çalışmış, geceleri çalıştığı yerlerde yatmıştı. Liseyi bitirdikten sonra üniversite imtihanlarını kazanmış, Aydınlı bir iş adamının da kendisine burs vermesiyle Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünü bitirmişti. Sırada askerlik vardı. Eylül ayında gidecekti askere. Bu yüzden yaz sezonunu çalışarak geçirmeye karar vermişti. Biriktireceği birkaç kuruş para askerden döndüğü zaman lazım olacaktı. Özlem hayatından memnun bir şekilde etrafına bakınarak yürüyordu. İlk defa gelmişti Kuşadası'na. Birden sanki define bulmuş gibi haykırdı: - Bak işte, "rent a car" yazıyor. Araba kiralama yeri... Bahar onun heyecanına gülmekten kendini alamadı. - Tamam Özlem, bağırıp çağırmana gerek yok... Şimdi gider hallederiz. Gelin haydi... On beş dakika sonra güzel bir araba kiralamışlardı. Bahar, Nejat'a döndü: - Ehliyetin var mı? Yoksa ben mi kullanayım? Nejat başını salladı: - Var. Liseyi bitirdiğim sene çalıştığım mobilyacı dükkânında servis yapıyordum. Sağ olsun, onların sayesinde almıştım ehliyeti. Ben kullanırım. Yolu bilen birinin kullanması daha iyi olur. Haydi bakalım bayanlar, ilk durak Efes Antik Harabeleri. Şimdi size müthiş bir uygarlığın kalıntılarını göstereceğim. Bu konudaki bilgilerim iyidir. Üniversitedeyken bir süre kaçak olarak turist gezdirmiştim. Gülümsedi kızlara: - Yaptığım en kazançlı işti. İngilizcem iyidir. Arkeolojiye de merakım var. Bahar dikkatle baktı genç adama. Onu tanıdıkça duyduğu beğeni katlanarak büyüyordu... > DEVAMI YARIN