İsrail-Filistin hattında kalıcı ateşkes anlaşmaya dönecek mi?

A -
A +

Planlı bir süreci takip ediyoruz.
ABD’nin planlı süreci söz konusu.
Tabii, İsrail bu sürecin maalesef aktörü.
Türkiye’nin Gazze ve tüm Filistin bölgesinde görev gücünde yer alacağı açık.
Nedeni de açık.
Akdeniz’deki doğalgaz rezervi üzerine odaklanan ABD için İsrail vazgeçilmez ortaktır...
Bu durumda İsrail’i yöneten siyonist aklın ne kadar ileri gideceğini de kendine göre planlayan bir Amerikan üst aklı var karşımızda.

 

Bunu yaparken Gazze’deki zulmü, soykırımı da bir şekilde temizlemek zorunda kalan da ABD...
Netanyahu bu sürecin bir parçası ama nihayetinde denklem dışı kalmaktan da korkuyor.

 

Trump’ın Gazze planı, Filistin üzerine düşünceleri tam anlamıyla belli değil.
Henüz son dakika haberleri ile açık kalan alanları okumaya gayret ediyoruz.
Netanyahu’nun Mısır’daki zirveye davet edilmesi son dakika haberi olarak gözükse de bu, Trump için sürpriz olmayacak bir gelişme.
Tabii şu anda herkes Trump’ı ikna etmeye çalışıyor.

 

Cumhurbaşkanı restini çekti ve "Katil gelirse ben gelmem" dedi. Netanyahu da gelmekten vazgeçti. Sonuç harika oldu... Erdoğan’ın uçağı ise “Netanyahu’nun zirveye katılmayacak haberi geldikten sonra" Mısır’a iniş yaptı. Bu dikkatlerden kaçmadı...

 

Görünen o ki Netanyahu, Trump’ı ikna etti ama süreç sadece ABD Başkanı’nı ikna etmekle yürümüyor.

 

Paylaşım süreci “kim ne kadar, neyi alacak?” sorusu etrafında şekilleniyor.
Orta Doğu coğrafyasının geleceği de bu paylaşımda kimlerin nerede konumlanacağı ile belirgin hâle gelecektir.
Türkiye, Mısır ve Rusya, İsrail-Filistin hattında nasıl bir pozisyonda olacaktır?
Rusya’nın İsrail ile enerji, doğalgaz alanındaki çalışmalarını biliyoruz.
Dolayısıyla coğrafyada bu aktörleri daha fazla yan yana göreceğiz.

 

Yeniden şekillenen dünyadan bahsediyoruz. Yeniden şekillenmiş dünya yine enerji kaynakları, koridorlar ve ticaret hatları üzerinedir.
Filistin devleti kurulmadan coğrafyadaki istikrarı yakalamak mümkün olmayacak...
İsrail bu fırsatı sonuna kadar kullanmayı hedeflemiş. Ne kadar fazla toprak işgal edecekse, o kadar masaya güçlü oturacağını düşünüyor.
Bu yanlış hesap, İsrail’i ne kadar ayakta tutabilecek ki?
Hafızalardan Gazze’deki soykırım silinmez.
İsrail bu kanı Almanya gibi bedel ödeyerek mi temizlemeye çalışacak? Yapabilecek mi?
Hiç kuşkusuz, Netanyahu olduğu sürece barış mümkün olmayacak. Hep öyle olmuştur.
Netanyahu denklem dışı kalmadan, kalıcı istikrar beyanları mümkün gözükmüyor!..
Trump’ın ikna olması önemlidir.
Netanyahu ile İslam ülkeleri yan yana gelmediği sürece Trump’ın kafasında Netanyahu’nun rolü ve yeri muallak kalacaktır.
Netanyahu ve ekibi, siyonist yapı İsrail’den yok olur mu?
Orası kolay cevaplandırılacak bir durum değil.
Her enstrüman gibi siyonizm de kullanışlı bir aparattır. Zaman zaman devreye sokulan ve gerektiğinde kullanılacak bir aparat...
Şimdi esas mesele, Filistin devletini toprak bütünlüğüyle birlikte dünya sistemine entegre etmektir.
Türkiye görev gücünde yer alacak. Kalıcı anlaşma olana kadar da Türk ordusu, polisi, güvenlik güçleri Gazze’de olacak.
Peki, geri kalan bölgelerin durumu ne olacak?
Trump’ın Filistin’in geneline dair planı nedir?
Bunları henüz bilmiyoruz.
Türkiye’nin masada olması, Filistin konusunda olumlu eylemlerin olma ihtimalini çoğaltıyor.
Esas olan, kalıcı istikrar.
Yeni dünya sistemi şekillendikçe, taraflar ve kazanımlar belli oldukça “olmaz” denilen birçok durum “olur” konumuna geçecektir.
Özgür Filistin, bölgenin istikrarının önemli anahtarıdır.
Türkiye bu anahtarı sonuna kadar kalıcı düzen için kullanacaktır.
Aksi, Türkiye’nin millî çıkarları için tehdittir.
Türkiye’yi kimse karşısında görmek istemez; ancak zorlanırsa Ankara görünmekten geri adım atmaz.

 

 

 

Sevil Nuriyeva’nın önceki yazıları…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.