Trump ve Putin satrancı...

A -
A +

Malum Alaska görüşmesi, beraberinde bazı konularda netliğin ortaya çıkmasını sağladı. Trump’ın açıklamalarına ve satır aralarına bakıldığında, Putin’in Trump’ı ikna ettiğini görebiliyoruz.

 

Peki, Trump hangi konularda ikna edildi?

 

Bu süreçte Rusya başkanının başından itibaren tutunduğu tavır olarak gördüğümüz şey şuydu: Rusya sınırında, Rusya’nın güvenliğini tehdit edecek herhangi bir yapılanmaya izin verilmeyecek!

 

Putin bu tavrından vazgeçmedi, geri adım atmadı. Ukrayna’da konumlandırılmak istenen NATO ve Batı eksenli askerî yapılanma konusunu, eğer sadece Putin’in karşı koyduğu bir mesele olarak tanımlarsak yanılırız. Rusya’nın başında Putin değil de başka biri olsaydı; bugün en muhalif kişinin bile Rusya başkanı olarak tavrının Putin’inkinden farklı olmayacağını özellikle hatırlatmak isterim.

 

Rusya ve derin yapısı, Ukrayna’da böyle bir Batı eksenli kurguyu kaldıracak durumda değil. Sovyetler Birliği ve Gorbaçov dönemi ile Rusya’nın eski kodlarına dayalı yapısını kıyaslayan Batı’nın esas hatası da burasıdır.

 

Putin için Rusya’ya bağlanan toprakların geri verilmesi konusu gündem değildir. Trump ile konuşulan konuların da sadece Ukrayna’nın geleceğine dair konular olmadığını görmemiz gerekiyor. Dünyanın geleceği, ikmal yolları, ticaret hatları, enerji kaynakları ve satışı konusunda Rusya ile anlaşarak hareket mekanizması da masadaki başlıklardandı.

 

Rusya başından itibaren yeni dünya düzeninde taraf olarak masada olmanın peşindeydi. İngiltere bunu istemiyor, belli. Ama konjonktür Rusya açısından farklı bir tabloya işaret ediyor.

 

Trump, gelecek inşasında kazanımları en fazla taraf olarak imza masasına oturmaktan yana. Ukrayna’nın geleceği, zengin yatakları, işletilmesi ve kimler arasında paylaşılacağına dair sorulara cevap arıyor.

 

Avrupa, bu sürecin Trump’a karşı koyarak yürütülemeyeceğinin farkında. Zelenskiy’ye alttan alması gerektiği, makul olması, kıyafeti dâhil her konuda karşı tarafı kızdırmadan yürümesi telkin edilmiş olmalı ki, hırçın Zelenskiy yerine alttan alan Zelenskiy’yi gördük...

 

Ukrayna içinde giderek reyting kaybeden Zelenskiy’nin sürecin kaybedeni olarak tarihe geçmek istemediği açıktır. Öğrencileri yurt dışına çıkarmayı yasaklayıp savaşa zorlayan Zelenskiy, son günlerde öğrencilerin ülke dışına çıkışına izin vermeye başladı. Bu bile içerideki ayaklanma ihtimaline karşı tedbir aldığına dair işaretler vermektedir...

 

Yeni bir MAYDAN hareketi olursa hedefin Zelenskiy olacağına dair ciddi emareler vardır. İnsanlar yoruldu. Ve yolsuzluk konusunda, Batı’nın ayırdığı paraların nerelerde kullanıldığına dair sorular yüksek sesle sorulmaya başlandı. Ukrayna’da yolsuzluk her zaman gündemdeydi. Ancak Zelenskiy döneminde bu konular ayyuka çıkmış durumda. İçeriden çıkan seslere kulak verilirse, ne kadar ciddi ithamlar olduğunu herkes görmüş olur.

 

Putin bu süreci zamana yaydı. Başından itibaren yazdığım gibi, zamana yayarak kazanımları çoğaltmak, masaya yaptırımlardan korkarak teslim olan bir Rusya yerine, ekonomik ve insani kayıplarına rağmen ilk günkü taleplerinden vazgeçmeyen bir Rusya olarak oturmak istedi.

 

Alaska görüşmesi bu açıdan esasen Putin’in beklentilerini karşıladı. Trump, Avrupa’nın sürece dâhil olmasını paylaşım için öngörmektedir.

 

Trump için Putin’in Rusya’sı, yeni güç dengesi açısından önemli bir taştır. Dünyanın dengesi ve geleceği için bu taş vazgeçilecek türden değildir.

 

ABD-Çin hesaplaşması için Rusya’nın durumu ve konumu denge açısından olmazsa olmazdır. Avrupalılar da bunu biliyor. Ama Ukrayna kozu, daha fazla kazanımla sürecin bitmesini sağlamak için kullanılıyor.

 

Yani anlaşılan şudur: Ukrayna süreci, paylaşım için domino taşı etkisi oluşturmak amacıyla kullanıldı.

 

Peki sonuç? Henüz net değil. Ama görünen şu: ABD ve Rusya yeniden masada anlaşmak için satranç oynuyor. Tıpkı II. Dünya Savaşı sonrası olduğu gibi…

 

 

 

Sevil Nuriyeva’nın önceki yazıları…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.