“Aslan Bey biliyorum tayininiz için geldiniz. Müdür beyle konuşacaksınız herhâlde...”
O gün hemşire ve ebe arkadaşlarla beraber Van Gölü’nün kıyısında birkaç köye aşıya gitmiş güle oynaya sağlık ocağımıza geri dönmüştük. Ama beni bekleyen acı sürprizi bilmiyordum! Daha bahçeye girdiğimizde baktım bizim doktor elinde bir yazıyla suratı asık morali bozulmuş bir hâlde bizi bekliyor.
Önce bir anlam veremedim. Arabadan inince “Ne oldu Doktor Bey? Bu kâğıt ne böyle? Canınız sıkkın” gibi diye sorunca üzgün bir şekilde yüzüme baktı, kâğıdı gösterdi:
“Aslan Bey sorma sizin tayininiz çıkmış. Bu onun yazısı” diye cevap verdi.
Ben önce inanmak istemedim, şaka sandım.
“Aman doktor bey bana şaka mı yapıyorsunuz?” diye gülümseyince o gayet ciddi cevap verdi:
“Keşke şaka olsaydı Aslan Bey ama bu gerçek” diyerek kâğıdı açtı ve yazıyı okumaya başladı.
“Tatvan ilçemizde görevli Sağlık Memuru Aslan Torun ihtiyaca binaen Mutki ilçemiz Kavakbaşı Sağlık Ocağına tayin edilmiş olup üç gün içerisinde görevine başlamasına…”
İşin şaka olmadığını anlamış, şaşırmıştım. Moralim bozulmuş, neşem kalmamış neden böyle bir tayin yapıldığına bir anlam verememiştim.
İlk şaşkınlığımız geçtikten sonra hep beraber arkadaşlar toplanıp neden tayinim yapıldığı konusunda çeşitli tahminlerde bulunmuştuk ama sebebini tam olarak izah edemiyorduk. Tayinim hem en kısa sürede yapılmış, onaylanmış hem de postayla değil bizzat Sağlık Müdürlüğünün aracıyla elden ocağımıza getirilmesi manidar bulunmuştu...
Ertesi gün sabah erkenden durumu tam olarak öğrenmek için Bitlis Sağlık Müdürlüğüne gittim. Daire yeni açılmış, millet daha yeni yeni gelmeye başlamıştı. Ben hemen personel şefinin odasına doğruldum. O da daha yeni gelmişti. Beni görünce durumu hemen anladı. Üzgün konuştu:
“Buyurun Aslan Bey hoş geldiniz, Müdür Bey daha gelmedi. O gelene kadar benim yanımda oturun.”
O kendi koltuğuna ben tam karşısına oturdum. Çay söyledi, içerken bir taraftan da konuşmasını sürdürdü:
“Aslan Bey biliyorum tayininiz için geldiniz. Müdür Beyle onu konuşacaksınız herhâlde.”
“Evet” diye cevap verdim, “sanırım tayin yazımı elden Tatvan’a kadar siz getirmişsiniz; konuyu az çok siz de biliyorsunuzdur.”
“Evet” diye cevap verdi, “üzgünüm” diye devam etti. “Yazıyı elden ben getirdim, olayı tam olarak bilmesem de tahminime göre artık ne olduysa Müdür Bey sana çok kızmış.” DEVAMI YARIN