Başhekim Dr. Haluk Nurbaki idi

A -
A +
“Beni Ankara’ya Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesine sevk ettiler. Bu haber beni fena hâlde korkuttu!..”
 
Yetimhanede olduğum için şimdiye kadar herkese telefon gelse de bana hiç telefon eden olmamıştı. Herkes tatilde bayramda bir yerlere giderdi geçici de olsa. Ama ben asla yurttan ayrılamazdım. Çünkü benim bildiğim hiç ama hiç kimsem yoktu…
Telefonu açıp “alo” dediğimde dünyalar benim oldu… Arayan o Sebahat Hemşireydi.
-Alo, Davut nasılsın canım…
-İyiyim Sebahat Abla…
-Koleje geleceksin değil mi?
-Gelmeye çalışacağım…
-Mutlaka gel bak… Üzülürüm…
Durumu öğretmenlerime söyledim. Dediler ki:
-Diğer arkadaşlarını da alıp hep beraber gidin.
Biz koleje giden arkadaşlar bayramlık elbiselerimizi giydik… Nasıl sevinçliyiz ama… Kolejde bizi Sebahat Abla karşıladı… Sonra bizi aldı Başhemşirenin yanına götürdü. O ilgi bizi sevince boğmuştu.
Binayı gezdik… Yedik içtik, bahçede oynadık… O gün çok eğlendik. Dönüşte de aynı samimiyetle her hafta beklediklerini söylediler...
Gerçekten daha sonraki birkaç hafta hep gittik. Hemşire Sebahat Ablanın o abla şefkatini ömrüm boyunca unutmam. Bana bir aile sıcaklığı hissettirdi… Merhametli ablam benim…
Ve bir gün… Yine randevusuz teklifsiz, hafta sonu gelince giyinip kuşanıp koleje gittik… Kolej galiba dönem sonu idi ki kapanmıştı… Sebahat Abla ile de irtibat kuramadık… İçimizde tarifi imkânsız üzüntülerle geri döndük… Daha sonra bizimle onun gibi ilgilenen çıkmadığı için koleje gidip gelmeler de bitmişti… Ama benim gırtlağımdaki yara iyileşse de içindeki kistleşme bitmeyecek, yeniden nüksedecekti…
İki üç ay içerisinde ayda bir de olsa kontrollere gidiyorduk. Üçüncü aydaki böyle kontrollerin birinde doktor bey dedi ki: “Burada basit bir operasyonla üstesinden gelemeyeceğiz… Seni Ankara’ya sevk edeceğim… Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesine...”
Bu haber beni fena hâlde korkuttu… Ankara’ya nasıl gidecektim? Kimle gidecektim? Ankara’da başıma ne gelecekti? Hepsi birer meçhuldü…
Doktorun sevk kâğıdıyla birlikte yurda döndük… Yurt müdürlüğünde beni Ankara’ya götürecek öğretmen belli olmuştu. Yolculuk ayrı bir macera…
Ankara’da Başhekim Türkiye’nin tanıdığı meşhur Dr. Haluk Nurbaki idi…
Benimle ilgili dosyayı inceledikten sonra beni hemen ameliyathaneye gönderdi. Orada da ameliyat oldum. İki üç hafta kadar tedavi ve pansuman devam etti… Bu sürede hastanede herkes tanımıştı beni.
Bir gün koğuşta geziyordum… Bir trafik kazası olmuştu. Ortalık ana baba günüydü. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.