Çeyizci Dilek Abla, benim dükkân komşum. Ondan dinlediğim, yaşadığı bir hatırasını sizlerle paylaşmak istiyorum. Onun ağzından nakledeyim isterseniz: Bir gün yaşlı bir kadın geldi dükkâna. Sünnet olacak torunu için güzel bir yastık kılıfı istedi. Herhangi bir renk, model belirtmedi. "Yarın gelirim" dedi ve gitti. Yeşil satenden işlemeli güzel bir yastık kılıfı yaptım. Gerçekten çok güzel oldu. Kadın geldi, kılıfı çıkarınca beklemediğim bir tepki gösterdi. Yastığı havaya fırlatıp bu ne biçim bir şey diye resmen bağırıp çağırmaya başladı. Oysa daha fiyatını bile sormamıştı. Aslında ben "sünnet çocuğuna bu da bizim hediyemiz olsun" deyip ücret almadan vermeyi düşünmüştüm. Çünkü malzemesi parça kumaş olduğundan maliyeti yok gibiydi. İşçiliğine de gönül hoşluğu için bir şey istemeyecektim. Ama bu kendini beğenmiş yaşlı kadıncağızın beklenmedik tepkisiyle dondum kaldım. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. E ne de olsa esnafsın, sineye çekiyorsun. Çok geçmedi aradan... Dükkâna bir başka müşteri geldi. Giyim kuşamından anlaşılıyordu. Hali vakti yerinde değildi. Yastık doldurmak için kırpıntı malzeme istedi. Çıkarttım, hediye ettim. Gördüğü bir iyiliğe misliyle teşekkür edişinden de çok etkilendim. Aklıma o yaşlı kadın için yaptığım ama beğenilmediği için âdeta suratıma fırlatılan yeşil yastık geldi. Teşekkür etmesini bilen bir hanım vardı karşımda... Öyleyse bunu da ona hediye edeyim dedim. Çıkartıp yeşil yastığı da hediye ettim. Yastığı kendisine verdiğimi görünce tarifsiz bir sevinç yaşadı. Ne enteresan şeydi bu? Birisi bu ne biçim şey diyerek suratıma fırlatıyordu... Bu kadıncağız ise, kendine hediye ettiğimi anlayınca sevinçten ne diyeceğini bilemiyordu. Bu defa, bir insanı sevindirmenin mutluluğuyla ağlamaklı oldum. Yeşil yastık işte şimdi layık olan birini bulmuştu. Birkaç gün sonraydı... Bu kadıncağız yine geldi dükkânıma. Bu kez farklı bir isteği vardı. Ben çeyiz dükkânı açmadan önce sağlıkçı olarak çalışıyordum. Dolayısıyla eşim dostum iğne enjektesi için bana gelirdi. Bunu duymuş. Evdeki hasta annesine iğne yapılacakmış. Benden yardım istedi. Adresini aldım. Akşam dükkânımı kapattıktan sonra verilen adrese gittim. Bodrum katta bir daireydi. Kadıncağız içeri buyur etti. O bana terlik çıkartmaya çalışırken ben gayri ihtiyari kapısı yarı açık olan bir odaya adım attım. Kadıncağız arkamdan telaşla gelerek beni başka bir odaya davet etti... Ama ben girdiğim odada karşılaştığım manzaranın şaşkınlığı içindeydim!.. Devamı yarın > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00