Ben yabancı sayılmam...

A -
A +

Mobilya mağazamda kara kara düşünüyordum. Bir hafta sonra ödemem gereken çeklerim vardı ve karşılığı henüz kasamda yoktu... Alacaklarımı tahsil etmekte zorlanıyordum ama esnaflıkta verdiğin sözde durmamak itibar bakımından büyük sıkıntı olurdu. Ne yapsam ne etsem derken elimdeki arabamı satışa çıkardım. Kolay satılması için de normal bedelinden hayli ucuz fiyat verdim...

 

Derken bu arada bir ahbabım geldi ailesiyle beraber... Mobilyaya ihtiyaçları varmış... “Buyurun yardımcı oluruz elbet” derken ahbabım otomobilimin arkasındaki satılık ilanını görünce dedi ki:

 

“Ya geçen de söz konusu olmuştu. Benim de aklımdan geçmişti. Kısmet bu güneymiş. Ver şu arabanı ben alayım. Ne istiyorsun söyle?”

 

Ona olanca ihtiyacımı niye sattığımı vb. anlattım. Nasıl olsa ahbabım değil miydi? Piyasa fiyatından yirmi otuz bin lira kadar da düşük tuttuğumu söyledim... O da elindeki nakit parasını söyledi. O zamanın değerine göre 200 bin lira kadardı... 160 bin liraya arabayı saysak, kırk bin liraya da mobilyayı saysak 200 bin liraya her ikisini de alabileceğini söyledi... Ben de bundan iyisini bulacak değilim diyerek üçüne beşine bakmadan “hayırlı olsun” dedim.

 

Mobilyayı arabaya yüklerken dedi ki “Parayı eve gelirsen evde veririm. İstersen de mobilyayı bıraktıktan sonra ofisime gelirsin orada teslim ederim. Nasıl istersen.”

 

-Sen nasıl istersen. Arabayı da al binin gidin yengeyle...

 

-Yok onun ruhsat işlerini filan yapalım öyle alırız...

 

Ahbabımı gönderdikten sonra 100 bin lira ödeme bekleyen alacaklımı aradım hemen. Dedim ki:

 

“Arkadaş paran yarın hazır!”

 

“Ya daha öğleden önce para bulamadığını bir hafta kadar daha zaman istediğini söylemiştin. Bana şaka yapmıyorsun değil mi?”

 

“Ben bu konularda hiç şaka yaptım mı? Paran yarın hazır dediysem hazır.”

 

“İyi çok teşekkür ederim.”

 

Telefonu kapattım. Ödeme krizini çözdüğüme göre bir kahve söyleyip içtim... Saat üçe doğru ahbabımın büroya gidecek arabanın devir işlemlerini yapacak arabayı bırakıp parayı alacaktım. O yıllarda dijital bankacılık zaten yoktu. Bazı insanlar keş dedikleri nakit paralarını yanlarında taşırlardı. Ahbabım da onlardan birisiydi. Bak sen şu işe? DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.