"Onu bu hâlde bırakır da nasıl hacca giderdim! Hem gitmek istesem parayı nereden bulacaktım?.."
Aradan yirmi beş yıl geçti... Hâlâ dün gibi hatırlıyorum ve hâlâ aklım almıyor yaşadıklarımızı...
Eşim böbrek yetmezliğinden haftada iki defa diyalize girmeye başlamıştı. Bu dert onu yiyip bitirecekti. Hayat arkadaşım, can yoldaşım kızımızın annesi, gözlerimizin önünde eriyip bitiyordu. Allah'ım yok muydu bunun bir çaresi?
Zaten zayıftı, iyice erimişti. 65 kilodan 45 kiloya inmişti. Bir deri bir kemik kalmıştı.
Ben gece gündüz onun hâlinin ne olacağını düşünürken o bir gece gördüğü rüyayı bana anlatıyordu:
-Rüyamda gördüm. Sen hacca gitmelisin.
-Onu da nereden çıkardın şimdi hanım?
-Sen hacca gidersen ben iyileşecekmişim.
Bu nasıl bir şeydi böyle? Ne alakası var desem zaten hastaydı. Demesem, ben onu bu hâlde bırakır da nasıl hacca giderdim. Hem gitmek istesem hac parasını nereden bulacaktım?
O ise ertesi gün yine bu konuyu dile getirmişti.
-Sen hacca git ne olur, dediğimi yabana atma. Bak inşallah sen hacca gidersen ben iyileşeceğim.
Yani öyle bir tuhaf durum ki kelimelerle anlatamam. Benim ne onu tek başına buralarda bırakacak kimsem vardı ne de hacca gidecek param... O ise hasta yatağında bana sürekli bu konuda ısrar ediyordu...
Bir gün sırf onu kırmamak için dedim ki:
-Tamam hanım, seni kırmayacağım... Hacca gideceğim tamam.
-Gideceksin değil mi?
-Gideceğim.
-Beni kandırmıyorsun değil mi?
-Şey, kandırmıyorum...
Aslında bal gibi de kandırıyordum eşimi... Gidecektim Diyanet'e usulen bir numara isteyecektim ve "yazıldım" diyerek gelip eşime söyleyecektim. Zaten fazla kontenjan yoktu.
O sene 101 kişilik hac kontenjanı vardı. Kontenjan zaten dolmuştu... Dedim ki oradaki görevliye:
-Beyefendi ben Hacca gidecek durumda değilim.
-E niye geldin öyleyse?
-Durum böyle iken böyle, eşimin ısrarı üzerine geldim. Bak numara aldım diyeceğim ki kadıncağız inansın. Yani bana sadece bir aday numarası verin yeter.
Sağ olsunlar beni kırmadılar. Bana bir aday numarası verdiler. Aldım geldim numarayı gösterdim eşime:
-Bak müracaat ettim. Tamam mı? Haydi üzme kendini.
Çok sevindi. Saklamak için aldı aday numarasını... Hayal kırıklığı yaşayacaktık ama başka ne yapabilirdim ki? Hasta insanı "hayır" diye nasıl reddedebilirdim ki? DEVAMI YARIN