"Bu çocuk kurtulur mu?"

A -
A +
 “Evladının, gözleri önünde bir anda yere serilmesini gören annesi, sinir krizleri geçirir...”
 
 
Gençliğinde jandarma çavuşu olarak karakolda görev yaparken şahit oluyor eniştem bu olaya yıllar öncesinden… Anlattığı tam bir Yeşilçam filmi gibi… Kendisinden dinleyelim:
“Halit diye bir delikanlı vardı. On altı on yedi yaşlarında bir öğrenciydi. Aslında okulda derslerinde de başarılıydı. Kimsenin dedikodusuna karışmayan kendi hâlinde bir çocuktu bu... Bir gün her delikanlı gibi Halit’in de kanı kaynar. Delilik mi dersiniz nedir okuldan ipi kırdığı gibi eve gelir. Babasının dişinden tırnağından artırarak aldığı otomobilin direksiyonuna geçer. Çevirir kontağı ve basar gaza…
Gençlik bu işte… Amaç eğlenmek olunca direksiyona geçmek elbette keyiflidir. Ne var ki Halit doğru dürüst trafik kuralı da bilmez sağa sola dikkat de etmez…
Derken bir anlık dalgınlık… Bir anlık dikkatsizlik… Mahalle arasında giderken, yolda aniden önüne fırlayan çocuğu son anda görür. Acı bir fren yapıp direksiyonu da sağa kırar ama küçük çocuğa çarpmaktan kendini kurtaramaz…
Arabanın sağ ön tamponunun vurduğu çocuk, iki metre öteye düşmüştür. O sırada mahallede bu olayı gören bir tek kimse vardır. Bu bir kadındır ve bu kadın, kaza geçiren zavallı çocuğun annesidir…
Evladının, gözleri önünde bir anda yere serilmesini gören anne, sinir krizleri geçirir. Kendini yerden yere atar; feryat figan eder, dizlerini döver ama ne feryadını duyan olmuştur, ne imdadına koşan…
Anne, yavrusuna çarpan aracı ve şoförünü görmüştür. Hatta aracın plakasını da okumuştur. Ama o an için yanında ne yazacak kalem kâğıt vardır, ne de kendinden başka görgü şahidi.
Bir tek şey vardır ki, ana yüreğiyle kaza anı gözlerinin önünden hiç gitmez…
“Simsiyah saçlı, karga burunlu çocuk yaştaki şoförü hiçbir zaman unutmam” der öfkeyle… Biraz sonra feryat ve figana sokağa çıkanlarla ortalık ana baba gönüne döner. Yerde yatan çocuğu hemen bir başka araçla hastaneye kaldırırlar…
Çocuk ağır yaralanmıştır. Doktorlar “Allahtan ümit kesilmez ama iç kanama var. Kurtulamayabilir” demektedir…
Halit o an için oradan uzaklaşmıştır ama aracı izinsiz alıp gezmeye çıktığına bin pişmandır… Kaza yaptığı için çok korkmuştur. Ama kendisini kimsenin görmediğinden de emindir. O yıllarda şimdiki gibi caddelerde iş yerlerinde kamera sistemi filan yoktur.
Üzüntü ve korku yaşayan genç şoför, olayı söylemekten ve açığa çıkmaktan çok korkar ve bir karar verir... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.