“15 yıl sonra 2008’de arayıp bulduğum öğretmenimle hâlâ bağımı kopartmadım..."
Orhan öğretmenimle ilgili hatırama bugün de devam ediyorum...
Öğretmen olunca anladım Orhan Öğretmenimin değerini sanki. Bendeki etkisini o zaman fark ettim. Onu rüyalarımda çok sık görürdüm. “Acaba bir gün tekrar karşılaşabilir miyiz?” diye hayaller kurardım.
Aradan 15 yıl geçmişti. Yozgat’ta görev yapıyordum. Nasıl olduysa aklıma “bilinmeyen numaraları arasam telefonunu bulabilir miyim?” diye bir düşünce geldi.
“Neden olmasın?” diyerek bilinmeyen numaraların sitesine girdim. Orhan öğretmenimin adına Kayseri’ye kayıtlı iki numara çıktı. Akşam sekiz sularıydı aradım. Kalbim küt küt atıyordu. Telefona küçük bir kız çocuğu çıktı. Kendisine “Orhan Öğretmen’in evi mi?” diye sordum.
“Evet” deyince kendisiyle görüşebilir miyim, dedim. Küçük kız:
“Babam şu an burada değil, bir saat sonra gelir, isterseniz o zaman arayabilirsiniz” dedi.
O bir saat nasıl geçecekti? Bir saat sonra tekrar aradım. Karşıma Orhan Öğretmen çıkmıştı, sesinden tanımıştım ama tam emin olmak için ilk önce kendimi tanıttım. O da beni hatırladı. Epey konuştuk. Hemen ertesi hafta ilk cumartesi otobüse binerek Kayseri’ye gittim. Öğretmenimle buluşmamız bir rüya gibiydi. Hiç değişmemişti hâlâ aynı Orhan Öğretmen’di. Eskilerden konuştuk, köyümüzdeki insanları, sınıfımızdaki arkadaşlarımız sordu. Birlikte yemek yedik elini öptüm vedalaşırken...
Bir yıl sonra büyük kızım dünyaya geldi. Eşimle birlikte kontrol için kızımı Kayseri’ye götürdük. Öncesinden Orhan Öğretmenim “Ne zaman Kayseri’ye gelirseniz mutlaka bize bekliyorum” demişti. Kayseri’de işlerimizi hallettikten sonra aradım, çok sağ olsun geldi bizi aldı ve evine gittik. Eşiyle tanıştık çok hanımefendi biriydi. Bizimle çok ilgilendiler, güzel güzel yemeklerden ikram ettiler. “Kayseri yağlaması” yapmıştı bize yengem. O gece misafirleri olduk. Uzun uzun sohbet ettik; köyden çok konuştuk. Bize köyümüzü çok sevdiğini ve herkesin desteğini gördüğünü söyledi. Vefat eden tanıdıkları yâd ettik. Çok üzüldüğü belli oluyordu.
Sabah terminaline kadar götürdü. Bilet paramızı bile vermişti canım öğretmenim. 15 yıl sonra 2008’de bulduğum öğretmenimle hâlâ bağımı kopartmadım. Hep arayıp konuşurum, bayramlarda, Öğretmenler Günü’nde hiç ihmal etmem.
Rabbim bizleri değerli öğretmenlerimizin kıymetini bilen, onları arayıp hâl ve hatırlarını soran kullarından eylesin.
Ebubekir Arslan
Ünal Bolat'ın önceki yazıları...