Dedesinin ismini vermişler ona... Dedesi, Cumhuriyet dönemi ve sonrasında geniş topraklara sahip güzide ağalarından. Üç kızı ve bir oğlu dünyaya gelen Derviş Ağa, mal varlığının tamamını oğlu Hasan'a veriyor. Öldüğünde, ne acıdır ki kız çocuklarına mirastan pay verilmiyor. Oğlu Hasan Ağa 1950'lerde çiftliğe ilk kez traktör getirtiyor. Çevre köylerin işlerini dahi yapıyorlar. Babadan kalan mirasın üzerine kat kat ekleniyor. Hasan Ağa'nın da bir oğlu beş kızı oluyor. Ama Hasan Ağa yıllar sonra bir evlilik daha yapıyor. Bu evliliğinden de beş oğlu oluyor. Ne enteresandır ki Hasan Ağa da sağlığında babasının yaptığı hataya düşüyor. Yani mal varlığının bir kısmını ilk eşinden olan oğluna; geri kalanını da ikinci eşinden olan beş oğluna taksim ediyor. Kız çocuklarına yine bir şey yok. Kız çocuklarının ikinci bir anneye bile tahammülleri yokken bir de babalarının ondan olan oğullarına miras verip de kendilerine vermemesine doğrusu çok içerliyorlar. Evet babalarına karşı bir şey demiyorlar ancak, yapılanı da unutmuyorlar. Yıllar geçip baba Hasan Ağa da vefat edince, ilk hanımından olan bu kız çocukları babalarının vefatından birkaç ay sonra ikinci hanımdan olan beş erkek kardeşe miras davası açıyor. Derviş, işte bu ikinci hanımdan olan beş kardeşin en büyüğü... Bölgede herkesin sevip saydığı, merhametli, karıncayı bile incitmez bir kişiliğe sahip. Derviş kardeş, miras olayının mahkemeyle değil de birlikte anlaşarak çözülmesi için çok mücadele ediyor. Fakat ok yaydan çıkmıştır bir kez. Kız kardeşler davadan vazgeçmiyor. Yıllarca süren mahkeme sonuçlanır. Araziler ve diğer mal varlıkları kardeşler arasında paylaştırılır. İyi kalpli Derviş, herkesin hakkını fazlasıyla verir kendince. Lakin bir kız kardeşinin eşi ve çocukları bu paylaşıma razı olmaz. Olmadıkları şey de yaklaşık on dekarlık bir arazi yerinin beğenilmeyip farklı bir yerden istenilmesidir. Derviş "yeter ki bir gerginlik olmasın, kimse birbirine zarar vermesin" diye yeğenlerinin bu isteklerini yerine getirmeye çalışır. Ancak bu uğraşıda başarılı olamayacaktır. Derviş'in üç çocuğu vardır. Huzurlu ve mutlu bir yuvası vardır. Bizim de aile dostumuzdur. Bir gün sabah erkenden kalkar. Çiftliğin bahçesinde gezer. Gerekli düzenlemeleri yapar. Eşine de kahve yapmasını söyler. Eşi, kahve yapma telaşında iken iki kardeşini de yanına alarak cipe binerler ve problemli oldukları tarlaya doğru yol alırlar. Sanki ecel onu oraya çağırmış gibi!.. Devamı yarın > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00