Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
İhlas Kolejleri Genel Müdürü Faruk Demir ile bu hafta yaptığımız sohbette depremden kolejlerin durumuna, eğitim sisteminden, öğrencilerin başarı durumuna ve okullarda görev yapan uzman kadrolara kadar birçok konuyu gözden geçirdik. Depremde hasarımız sıfır Eğitim öğretim yapılan mekanların, her şeyden evvel çok güzel şeçilmesi icap ediyor. En son bu deprem gösterdi ki çocukların can güvenliğini sağlayabilmek, eğitimin sıhhatle devamını temin edebilmek açısından, binaların hem eğitim amaçlı yapılması, hem de istenen vasıfta sağlam yapılmış olması lazım. Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof Dr. A. Mete Işıkara''nın da sık sık söylediği gibi, "Deprem öldürmez, bina öldürür" tespitini biz bu binalarımızda net bir şekilde gördük. Bizim binalarımız bu açıdan büyük bir imtihandan yüz akıyla çıkmıştır. Hem Marmara Evleri''ndeki kampüsümüzdeki iki binamız, hem de Bahçelievler''deki dört binamız, hiçbir şekilde en ufak bir hasar görmeden depremi atlatmıştır. Gece bekçilerimiz anlatıyor Gece bekçilerimiz, depremin ilk saniyelerinde dışarıya fırladıklarında, asfaltta yürüyememişler sallantıdan dolayı. Heyecan içinde "Binalarımız yere doğru yattı yattı kalktı" diyorlardı. O kadar çok hissetmişler sarsıntıyı. Bu kadar şiddetli bir sarsıntıya rağmen çok şükür binalarımız çok iyi. Şu an, tüm binalarımızda çok rahat eğitim yapabilecek bir pozisyondayız. Hatta bizim binalarımızdaki, dolaplarda, laboratuvarlarımızdaki araç gereçlerde dahi en ufak bir hasar yok. Kırılma dökülme yok. En son teknoloji kullanıldı Bu binaların inşaatına, panel kalıp diyorlar. Binalarımız o metotla yapılmış. Ayrıca bu binalar yapılırken, İstanbul''un fiziki şartları göz önüne alınarak en son teknoloji kullanılmış ve depreme dayanıklı olarak yapılmıştır. Bu vesileyle de depremi hiçbir hasar görmeden atlatmıştır. Yine velilerimiz takdir ederler ki, eğitim kurumlarının, can güvenliği açısından sağlam olması kadar, eğitim ve öğretim açısından da sağlıklı olması gerekir. Örneğin bir sınıfa altmış kişi doldurduğunuzda eğitim seviyesi minimuma iner. Öğretmen öğrenci iletişimi zayıflar. Bu bakımdan da bizim okullarımız en fazla yirdört kişilik sınıflardan oluşan, ama hacim itibariyle standartlara uygun oksijeni bol, çağdaş standartlara uygun sınıflardan oluşmaktadır. Bir de şu var. Biz senelerce Milli Eğitim''de çalışmış eğitimciler olarak, yıllarca çalışmış olduğumuz yerlerde, eğitim bakımından görmüş olduğumuz en iyi yönleri, bu okullarımıza adapte etmeye çalıştık. Okullarımızın iyi olabilmesi doğrultusunda hem mimarlara, hem de inşa esnasında mühendislere eğitim yönünden tavsiyelerde bulunarak topyekûn iyiyi ve güzeli yakaladık. Velilerle internet bağlantısı Okullarımızda, laboratuvar olarak fizik kimya biyoloji laboratuvarları var. Her öğrenciye bir mikroskop düşebilecek şekilde planlar kuruldu. Her öğrenciye tepegözde kendi istediği doğrultuda çalışmalar yapabilecek imkanı sağlamaya çalıştık. Bilgisayar destekli eğitim denilen ve şimdilerde bütün okullarımıza sirayet etmeye başlayan sistemi biz okulumuzda çoktan uygulamış bulunuyoruz. Ayrıca her velimiz, internet aracılığıyla çocuğunu istediği anda kontrol edebilme, durumu hakkında bilgi alabilme imkanına sahip. Örneğin çocuğunun almış olduğu notu, devam veya devamsızlığı gibi durumları, okul idaresince verilen çocuğuyla ilgili bilgilere, internette kendisine vermiş olduğumuz şifreye ve adrese girmek suretiyle istediği anda ulaşabilecek, daima taze bilgileri alabilecekler. Tam uzman kadro Tabii eğitim öğretimin en büyük unsuru öğretmen. Biz öğretmenlerimizin, bir kere eğitim amaçlı okullardan, Eğitim fakültelerinden mezun olmalarına, tecrübeli olmalarına ve kendi alanlarında başarılı öğretmen olmalarına dikkat ediyoruz. Bu ağustos ayı içerisinde bütün öğretmenlerimizi ayrıca seminere aldık. Okul müdürlerimiz ve öğretmenlerimiz başta olmak üzere tüm arkadaşlarımızla eğitime hazırlık amacıyla bilgi alış verişinde bulunduk. Varsa tespit edilen ihtiyaçları gidermek üzere raporlar aldık. Bir tarafta zelzele devam ederken, biz yine de eğitimle ilgili durumları göz önünde bulundurarak bu seminerlerimize ara vermeden devam ettik. Eğitime hazırız Okullarımız, şu an itibariyle Milli Eğitim Bakanlığı''nın, tespit ettiği tarihte, yani 13 Eylül''de eğitime başlamak üzere tüm hazırlıklarını tamamlamıştır. Ama eğer deprem felaketi nedeniyle eğitim tarihinde bir erteleme söz konusu olursa, ona göre de tedbirimizi alırız. Ancak burada yeri gelmişken bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Büyük bir felaketin içerisinden geçmiş olması bakımından, Marmara bölgesinde falekete uğramış vatandaşlarımızın yakını, dostu, akrabası veya mekan değiştirmesi bakımından bizzat ailenin kendisi büyük zarar gördüğünden, Bakanlığımızın bu konuyu bilhassa dikkate alacağını ümit ediyoruz. Nitekim bize kayıt için müracaat edenlerden ister istemez biz belge istiyoruz. Ama veli diyor ki, "Biz maalesef Adapazarı''nda ikamet ediyorduk. Evimiz yerle bir oldu. Hiçbir belgemiz yok." İşte bu gibi durumdaki velilerimize, Bakanlığımzın bir çare getireceğini biliyor ve inanıyoruz. Bu velilerin tam yerleşik hale gelebilmesi, orada görmüş oldukları şoku atlatıp da normal eğitime adapte edilebilmesi için gerekenlerin Bakanlığımızca yapılacağına inancımız tamdır. Biz de bu tür bir eğitim ortamına zaten hazır olduğumuzu belirtiyoruz. Eğitim, sevgi ve sabra dayanır Eğitim gerçekten, sevgi saygı ve sabra dayanır. Bunu bir örnek olarak ifade etmek istersem, öğrencilerimizden bir tanesi yaramaz çocuk olarak biliniyordu. Bu sebeple okulda değişik bir ortam meydana gelebileceğini söyleyip, arkadaşlarımızın o öğrenciyi almak istememelerine rağmen, ben o çocuğu sempatik gördüm ve aldım. O çocuk başlangıçta, okula geldiğinde sigara içmesine rağmen, birçok problemleri olmasına rağmen, yavaş yavaş sevgi ile sabırla çocuğun iç dünyasına girdim. Aradan zaman geçti çocuk evvela sabahları devamsızlıklarını kaldırdı. Sonra sigarayı bıraktı. Sonra sınıfta arkadaşlarına ve öğretmenlerine karşı gayet saygılı davranmaya başladı... Sonunda geldiğimiz noktayı söyleyeyim. Bu sene bu öğrencimiz, teşekkür alarak bir üst sınıfa geçti... Bu çocuğumuzun durumu, eğitimde sevginin sabrın muhakkak lazım olduğunun bir ispatı olarak hatıralarımda daima canlı olarak kalmaktadır.
ÖNE ÇIKANLAR