Evimize huzur geldi

A -
A +

“Çocuklarım babalarına kavuştu. Borçların çoğunu ödedik. Sıhhatimiz moralimiz düzeldi...”

 

 

 

Fahrettin Tacar Abinin anlattıklarına bugün de devam ediyorum:

 

Onu ve ailesini ebedî huzura kavuşturacak Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabından aile hakları konusunu okumasını önerdim.

 

Aradan birkaç ay geçmişti. Kandilli’de, annemin de hazır bulunduğu bir hanımlar meclisinde bu arkadaşımın hanımı “Allah razı olsun Fahrettin Abiden onun sayesinde Allah beyimi bana bağışladı” deyince annem de o hanıma “neden kızım?” demiş.

 

Hanım da anlatmaya başlamış:

 

“Refika Hanım teyze siz Kandilli'ye yeni geldiniz. Biz üç senedir buradayız. Bu arkadaşlarımız aile durumumuzu biliyorlar. Beyim, geceleri eve gelmez, gazinolarda yemek yer içer; sabaha kadar kumar oynar, bazı geceler sarhoş olarak sabaha karşı eve gelirdi. Uçan kuşa borcumuz vardı. Eve doğru dürüst para girmezdi. Annemgilden gelen para, yiyecek erzak yardımıyla iki çocuğumla hayatımı devam ettirmeye çalışıyordum.

 

Evde ne baba var ne erkek var ne de para vardı. Cemiyet içerisinde yetim ve duldan beter boynumuz bükülmüş, moralimiz çökmüş ruhsuz bir nevi bitkisel hayat yaşıyorduk.

 

Fahrettin Bey nöbette beyime bu konuyla ilgili Allahü teâlânın emirlerini anlatan bir ilmihal kitabı hediye etmiş. O gün bugün beyim kitabı okudukça değişmeye başladı.

 

Bize iyi davranmaya başladı... Mesai çıkışı evine gelmeye başladı... Şimdi mesainin haricinde beyim evde ailece bizimle beraber. Evimin direği efendimi, beyimin yüzünü görür olduk. Çocuklarım babalarına kavuştular. Borçların çoğunu ödedik. Sıhhatimiz moralimiz düzeldi. Cemiyet içinde bizim de başımız doğruldu. Yüzümüz güldü. Her günümüz matem olan bir hayattan her gün düğün bayram yeni mesut bir hayata başladık. Huzura kavuştuk. Evimize bir ruh geldi. Hayatımıza yuvamıza güneş doğru. Fahrettin Abinin verdiği o kitap ve nasihatleri sayesinde Allah bana beyimi, çocuklarıma da babalarını bağışladı” demiş. Mutluluğundan hüngür hüngür ağlamaya başlamış.

 

Annem bana dedi ki: “Keşke hanıma bir şey sormasaydım. Ne bileyim oğlum, çok mahcup oldum.”

 

Sonra Fahreddin Abi sözlerini şöyle tamamladı: "Allahü teâlâ hepimize, büyük nimet olan muhterem hanımlarımızın, bir emaneti ilahi olan evlatlarımızın kıymetlerini bilmeyi haklarına riayet etmeyi, iki cihan saadetine kavuşmayı, kul haklarını ödemiş olarak huzuruna çıkmayı nasip eylesin.”

 

Mekânı cennet olsun...

 

     Adnan Eroğul

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.