İnsan yürekte barınır!..

A -
A +

“Gelen beyefendi beni de tanımıştı. Hatta benim öğretmen olduğuma çok sevinmişti.”

 

 

 

Biz dedemden ayrı olarak başka bir evde yaşıyorduk. Ama onu çok sevdiğimiz için sık sık ziyaretine gidiyorduk. Bu ziyaretlerde dedemin evinde kalan bu ağabeylere de uğrardık. Çok zor şartlarda hayatlarını sürdürüyorlardı. Genellikle köyden getirdikleri ekmeklerini ve annelerinin onlara yapıverdikleri bulgur, makarna, ya da salçaya biraz yağ, biraz da su koyup içine ekmek doğrar yerlerdi.

 

Dedemin bu çocuklara da desteği vardı. Ekmekleri bittiğinde hiç çekinmeden, dedemin dolabından ekmek alabiliyorlar; tarlasından ürettiği ürünlerden rahatlıkla yiyebiliyorlardı. İzin vermişti çünkü dedem... Ama yine de hayatları çok zordu. Genellikle bu öğrencilerin okul velileri de babam oluyordu. Hani resmî işlerini halletmek adına babam yardımcı oluyordu.

 

Dedemin bu ilkel pansiyonunda okuyan çocukların hepsi de ortaokulu bitirmiş, daha sonra aralarında liseyi ve meslek liselerini bitirenler olmuştu.

 

Hatta bunlardan üniversiteyi kazanıp bitirenler bile vardı.

 

Aradan en az otuz yıl geçmişti. Son yıllarda dedemin evine sık sık ziyaretçiler gelip gidiyordu. Bunlardan bir tanesinin geldiğinde ben de dedemdeydim. Ziyaretçi, elleri dolu olarak gelmişti. Hürmetle dedemin elini öptü, sohbet ettiler.

 

Gelen beyefendi beni de tanımıştı. Hatta benim öğretmen olduğuma çok sevinmişti. O da bir ilimizde devlet memurluğu yapıyordu. Ailesini ziyaret için geldiğinde dedeme de uğrayıp helallik almak istiyordu. Dedemin elini öpüp helalleşirken söyledikleri çok anlamlıydı:

 

-Hacı Dede hakkını helal et. Sen gönlü de evi de geniş bir adamsın. Hiç kimsenin bize sahip çıkmadığı zaman sen sahip çıktın. Bu evin olmasıydı bizler ortaokulu okuyamayacaktık. Eğer şimdi rahat bir hayat yaşıyorsak çoluk çocuğumuzu okutabiliyorsak senin bize sağladığın bu imkânlardan dolayıdır. Sana ne kadar teşekkür etsek azdır. Sen bize yardımcı oldun, Allah da sana hem dünyada hem de ahrette yardım etsin, dedi.

 

Dedem;

 

-Biz ne yaptık ki evladım, siz çalıştınız siz okudunuz, yine de memnun edebildiysek ne mutlu bize, dedi.

 

Şimdi düşünüyorum da acaba biz dedemin yaptığını yapabilir miyiz? Her birimizin kocaman kocaman evlerine kaç muhtaç öğrenci sığıyor. Ya da sığınabiliyor.

 

Arif amca “Hocam dedi. Senin dediğin yürek meselesi… İnsan evde değil, yürekte barınır.”

 

     Ramazan Günhan-Bursa

 

 

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.