“Ben kendim kaza yaptım diye ne tutanak tuttum ne resim çektim ne polis çağırdım!..”
Hatırama bugün de devam ediyorum... Daha önce de başka yerlere yolculuk yaparken yine böyle uyku hâli olmuş çabuk geçmiş ve kaza yapmamıştım. Haydi dedim yine gelir geçer diye düşündüm ayrıca otobanda durmanın yasak olduğunu biliyordum. Hepsinden önemlisi tabelaya baktım, kısa bir mesafe sonrası dinlenme yerinin olduğunu görünce “oraya uğrar hem elimi yüzümü yıkar hem mola verir, bir çay içer uykumu dağıtırım” diye düşündüm.
Neyse biraz daha ilerledim... Birden ne olduysa gözlerim kapandı ve arabanın sağ tarafından gelen büyük bir çarpma ve gürültü sesiyle kendime geldim.
Her şey 15-20 saniye içinde olmuştu. Sanki sihirli bir el bana dokunmuş, beni hipnotize etmiş, uyutmuş, kendimden geçirmiş, arabanın sağ tarafını demir bariyerlere boydan boya sürtmüş büyük bir gürültüyle uyanmıştım.
“Aman Allah’ım ben ne yaptım, bana ne oldu?” diye şaşkınlıkla söylenirken eşim de gürültüyü duyunca uyanmış “Ne oldu bu gürültü ne?” diye şaşkınlık korku ve panikle ağlamaya başlamıştı.
Neye uğradığımı bilemeden, kendi telaşımı bir kenara bırakarak eşimi sakinleştirmek istedim ama olayın şokunu kendim de atamıyordum. Aradan biraz zaman geçince kendimi toparladım. Yavaş yavaş dinlenme tesisine vardım. Arabadan inip durumu görünce moralim daha da bozuldu ama artık yapacak bir şey yoktu.
Sigortacımı aradım ne yapabileceğimi sordum. Eğer araç yolculuk yapmaya elverişliyse yoluma devam etmemi ve dönüşte işlemlerin yapılmasını, ama yola çıkmamda sakınca varsa gelip bizi ve aracı alabileceklerini söyledi.
Ben de aracın yola devam etmesinde bir engel olmadığını söyledim. Sonra yola devam ettim. Kazayı kendim yaptığım için ne tutanak tuttum ne resim çektim ne de polis çağırdım...
Nasıl bir hata yaptığımı sonradan öğrendim. Çünkü Balıkesir’e döndükten sonra aracımı yaptırmak için ilgili yere götürdüğümde sigorta şirketi ve kasko firmasına benim o saatte orada kaza yaptığıma inandırmam bir hayli zor oldu. Yine de verilmiş sadakamız varmış. Eğer o bariyerler beton olsaydı aracımız takla atabilirdi veya bariyerler olmasa aşağı yuvarlanabilirdik. Allah korudu. Bir de anladım ki kendimiz de kaza yapmış olsak tutanak tutmak, resim çekmek vb. gerekli ve çok önemli imiş...
Herkese ve bütün yolculara kazasız belasız günler diliyorum.
Aslan Torun
Ünal Bolat'ın önceki yazıları...