“Mezarlık biraz eğimli yerdeydi. Bundan dolayı okuyanlar arasında 3-4 metre mesafe vardı...”
Fâni âlemden ebedî âleme geçiş; bir devrin kapanışı, ölümle gerçekleşen büyük bir değişim, olay, iyilik ve kötülüğüyle yeniden başlayış, “ve’l ba’s’ül ba’d’el mevt” ifadesi ile anlatılan, isteyerek veya istemeyerek kabul gören… büyük ve sonsuz hayattır.
Ölüm gerçeği ve sonrası hakkında çok sayıda anlatımlar duyarız, yaşarız; en azından korkusunun ve sevgisinin dünya için faydalı olacağını düşünürüz. Saygımızı bu ve başka nedenlerden dolayı üst seviyeye çıkarırız.
Âyet-i kerimede “Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra bana döndürüleceksiniz” buyurulmaktadır. Ölüm, geçiş aracı olması nedeniyle cenaze törenine katılım genelde yüksek sayılara ulaşmaktadır. İnsanlar, farz olmasa da ebedi âleme geçişte mümkün olduğunca cenaze törenine katılır. Katılım ilçemizde diyebilirim ki, had safhaya ulaşır. Nereden biliyorum? Çok sayıda vilayette cenaze törenine katılmamdan dolayı bilgim vardır.
Cenaze merasimlerinde çok sayıda yanlışlara şahit olmamdan dolayı düzeltmek amacıyla elimden geldiği kadar katılmaya çalışırım. Bu çalışmalarımın bazen yanlış anlaşıldığı da oluyor.
İkisinin arasında yaklaşık 2 yıl olan, katıldığım iki cenaze töreninden örnek vereceğim. Katıldığım bu cenaze törenlerinden birincisi Yılancakuz (Devrek)’da gerçekleşti.
Mezarlığa kadar yapılan cenaze törenine katılıp yardımcı oldum. Cenaze namazı sonrasında cenaze mezarlığa konulup tahtaları dizildikten sonra toprakla kapatılmaya başlandı. Bu arada rehber imam, Kur’ân okumak isteyenleri işaret diliyle sessizce çağırdı. Ben de okuyucu olduğumdan okumak için çağrılan yere gittim. Mezarlık biraz eğimli yerdeydi. Bundan dolayı okuyanlar arasında 3-4 metre mesafe vardı. Mezarlıklarda okunması tavsiye edilen Yasin Suresi okunmaya başladı. Her bir okuyan tarafından birer sayfa okunuyordu. Yanlış hatırlamıyorsam 4. sayfaya gelinmişti. Bana sıra geldiğinde “devam et” işaretiyle benden sonraki okuyucuya okuma işareti yapıldı. Bu arada rehber hoca, yerinden kalktı, mezarın başına gitti. Çalışma yapanlara bir şeyler söyledi ve geri döndü. Bana doğru baktı ve yerine oturdu. Ben, dikkat çekmek için başparmağıma ufak çakıl taşları koyarak iki kez rehber hocaya fırlattım. Yine ilgi yoktu. Hoca beni görmüyor muydu? DEVAMI YARIN
Ünal Bolat'ın önceki yazıları...