“Dünyaya ulaşmaya iki saat kala Uluslararası Uzay İstasyonu’nun yanından geçtik...”
Arkadaşım Ahmet Emin ile birlikte heyecanlı bir şekilde Mars’a gidiş hikâyemizi anlatmaya bugün de devam ediyorum...
Uzayda aracımıza çarpma tehlikesi gösteren meteorlardan kurtulmuştuk ama aracımız acaba herhangi bir hasar görmüş olabilir miydi? Mars’a ayak basar basmaz araçtan indik ve ilk olarak indiğimiz aracın ve oradaki araçların bakımını yaptık.
Yanımızda üç tane daha yeni araç getirmiştik. Bunlardan biri drone'du, biri kara aracı, diğeri de kazı aracıydı. Bunlar sayesinde Mars hakkında daha fazla bilgi edinebilecektik. Drone, elde ettiği görüntüleri hassas bir şekilde kara aracına gönderecekti. Kara aracı da elde edilen görüntüleri, araştırma ve analiz sonuçlarını Dünya’ya gönderecekti. Kazı aracımız ise Mars’ta hayat olup olmadığını araştırmak üzere toprak analizi için Mars yüzeyinde kazı yapacaktı.
Ertesi gün ilk iş olarak toprak analizi yaptık. Analizlerin sonuçlarını aldığımızda çok şaşırdık. İndiğimiz kraterde kurşun, cıva, kadmiyum gibi ağır metaller yoktu. Bu durumda toprakta en az on çeşit yenilebilir bitki yetiştirilebilirdi. Mars’ta çok az miktarda da olsa oksijen ve karbondioksit vardı. Yanımıza dünyadan aldığımız gemideki bitki tohumlarından bir kısmını buraya ekerek şöyle küçük bir bahçe yaptık. Su konusunu çözmek için Hidrojen ile Oksijeni karıştırarak su elde eden makineyi su damlama sistemine bağladık. Biz yokken de bahçenin su ihtiyacını bu şekilde otomatik olarak karşılayacaktı. Bizden istenen tüm görevleri başarıyla yerine getirmiştik. Böylece Mars’taki görevimiz bitmişti...
Dünyaya geri dönmek için yola çıktık. Dünyaya ulaşmaya iki saat kala Uluslararası Uzay İstasyonu’nun yanından geçtik. Dünya’ya indik. 14 gün karantinada kalıp sonra cennet vatanımız Türkiye’ye büyük bir onurla ve gururla döndük...
Mars’ta yaşadıklarımız ben ve arkadaşım Ahmet Emin için unutulmaz bir maceraydı. Yurda döndüğümüzde bizi gazeteciler, bilim insanları ve ailelerimiz karşılamıştı. Dünya’ya ve ülkemize büyük bir hizmet ettiğimiz için çok mutluyduk. Artık tarih sayfaları bizi de yazacaktı...
Mehmet Emin Yılmaz/Hazım Kulak Anadolu Lisesi-Aksaray