“Çok şık giyinebilir yer içebilirim ama o zaman gerçek ortaya çıkar diye yapmıyorum”
Hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...
-Sus Şair sus. Kimse duymasın. Bir çuval inciri berbat mı etmek istiyorsun. Yunmadık yok! Sefer Abi yok. "Memduh Abi" var, dedi...
Derin derin birkaç nefes alıp ah, dedikten sonra anlatmaya devam etti:
-Türkiye’ye gelmeden önce bir müddet bir arkadaşımın evinde kalmış yani peşimdekilerden kurtulmak için saklanmıştım. Bir yolunu bulunca apar topar Türkiye’ye geldim. Pek çok eşyam o arkadaşın evinde kalmıştı. Ben burada iken o arkadaşımın kaldığı evde bir yangın çıktı. Kundaklama olduğunu söylediler. Rahmetli arkadaşım ile beraber altı kişi daha öldü. Ben bile öldüğümü televizyonlardan gazetelerden öğrendim! Bunu duyunca bunu bir fırsata çevirmeyi düşündüm ve ortadan kayboldum. Hatta gizlice köye mezarımı bile yaptırdım. Bunları yaparken önce çantamı, takım elbisemi, kravatı, gözlüğü attım. Sonra salıverdim kendimi. Akıntıya kapılmış sandal gibiyim. Nereye gideceğim nerede takılacağım beli değil. İşte o günden beri ben bu hâldeyim... Beni senin gibi dilenci sananlar var, Mecnun diyenler var. Var da var... Ama tanıyan "Yunmadık Sefer" diyen yok...
-Tabii tanıyamazlar abi. Savaştan çıkmış gibisin. Bu ne hâl? Sanki aylardır banyo yapmamış gibisin. Dilenci gibisin... Peki ailen biliyor mu ölmediğini?
-Bilmiyorlar. Onlar da televizyonlardan gazetelerden öğrenmiş olmalılar öldüğümü. Zaten Almanya’da iken bile onlardan uzaktaydım. Onlara zarar gelmesin diye saklanıyordum. Onlar da benim öldüğümü sanıp onlara verilen cenazemi sözde buraya köye naklettiler.
Şimdi geç bunları. Evet kaç aydır kişisel bakımımı yapmıyorum, yapamıyorum. Ama Allaha şükür param var. Çok şık giyinebilirim yer içebilirim ama işte o zaman gerçek kimliğim ortaya çıkar diye korkuyor ve böyle sefil bir hayatı tercih ediyorum...
Tam bu sırada kendisi gibi pejmürde bir adam masamıza yaklaştı Sefer Abi’den kendisine bir çay ısmarlamasını istedi. O kimselere de böyle yardımcı oluyordu.
-Evet işte gördün, bu civarda herkes beni hayırsever olarak biliyor. Yemek yediriyorum onlara, fakir fukarayı giydiriyorum. Senin de yanındayım dostum. Çekinme bir sıkıntın olursa beni buralarda bulursun. Bir şekilde çözüm bulmaya çalışırım, dedi...
Şahin Ertürk/Tavşanlı-Kütahya
Ünal Bolat'ın önceki yazıları...