"Mecbur kalmasaydım sizi rahatsız etmezdim. Oğlum Hamid bir aydan beri rahatsız... Yüz lira gönderebilir misiniz?"
Osmanlı hanedanından Ömer Nami Efendi ile ilgili bir hatıramı paylaşmak istiyorum... Biliyorsunuz 1924'te bütün Osmanlı hanedanı sınır dışı ediliyor. Her biri beş parasız yaban ellerde sürgün hayatı yaşıyor.
Sultan II. Abdülhamid Han'ın kızı Ayşe Sultan da bunlardan biridir. Ama o yokluk günlerinde kendisini değil hasta olan çocuğunu düşünmektedir. Çünkü onu tedavi ettirecek parası yoktur.
Ayşe Sultan, Amcası Sultan Vahideddin Han'ın yine o da sürgünde olan kızı Sabiha Sultana bir mektup yazar. Ondan küçük oğlunun tedavisi için yüz lira kadar bir para ister. Mektup kaynaklarda şu şekilde belirtilmektedir:
"Eğer mecbur kalmasaydım sizi rahatsız etmezdim. Oğlum Hamid bir aydan beri çok rahatsızdır. Doktorlar derhal hastaneye yatmasını söylüyor. Oğlumun tedavisi için bana 100 lira gönderebilir misin?"
İşte küçük oğlu için Fransa'dan kuzeninden para isteyecek kadar mağdur olan Ayşe Sultan'ın büyük oğludur Ömer Nami Efendi... Annesi geçinmek için el işi yapardı. Üzerinde "Allah sabredenlerle beraberdir" yazılı elişleri yapar, Ömer Nabi Efendi de gündüzleri okula giderken gece metro istasyonlarında Cezayirli Müslümanlara bu elişlerini satmaya çalışırdı.
İşte bundan 22 yıl önceydi. Türkiye gazetesi abone servisi sorumlusu iken müdürüm beni çağırdı ve dedi ki:
"İsviçre'de Osmanlı hanedanlarından Ömer Nami Efendi var. 'Gazetem gelmiyor' diye Paris muhabiri Tansu Beye haber vermiş. O da durumu Türkiye'ye aktarmış. Durum Enver Abiye bir şekilde intikal edince, Enver Abiler hanedan mensuplarına gösterdiği hassasiyet sebebiyle hemen Almanya Temsilcisi İbrahim beye bizzat telefon ediyor ve konuyla ilgili bilgi istiyor. Onlar da bize soruyor. Ben de 'kayıtlarımızda böyle bir abonemiz yok. Araştırır size bilgi veririm' dedim. Paris muhabirine telefon açıp 'durum nedir?' diye sordum.
İsviçre'nin o bölgesine birkaç haftadır gazete gitmiyormuş. Muhabirden Ömer Nami Efendi'nin adresini temin ettim. Dağıtım servisine sordum aldığım cevap dağıtım şirketinin o bayiye gazete dağıtımını durdurmuş olduğuydu. O gün hemen elle adresini yazarak gazete göndermeye başladık. Sonra da Ömer Nami Efendi ahirete irtihal edene kadar, Enver Abinin hediyesi olarak kendisine Türkiye gazetesi gönderdik. Durumu müdürüme arz ettim. Onlar da Enver Abiye arz etmişler, çok memnun kalmışlar. Allahü teâlâ hepsinden razı olsun."
Mehmet Minareci-Uşak