Otel parasını ödememişim (!)

A -
A +
Ankara’ya beraber gittiğimiz o arkadaşı gördüm. Suratı beş karıştı. Nedenini anlamıştım ama yine de sordum!
 
Yıllar öncesindeydi… Yurt dışında akademik çalışmalarımı sürdürürken Türkiye’ye çağrılmıştım.
Doktoramı bitirmek için bir süre daha yurt dışında kalmak istiyordum. Bu hususta dönemin Sağlık Bakanı hanımefendiye ulaşmam gerektiğini düşündüm.
Bu konuda bana yardımcı olabileceğini söyleyen bir beyefendi ile birlikte Ankara’ya yola çıktık...
Elbette onun yapacağı iyiliklerin altında kalmamak için kendisini eski yat limanındaki ünlü bir restorana akşam yemeğine davet ettim. Bizimki şef garsona, iki kilodan az olmayan büyük bir balığı göstererek kızartmasını istedi. Ayrıca masayı donatmasını söyledi. Büyük bir iştahla masada ne varsa, kelimenin tam anlamıyla silip süpürdü. Doğrusu iştahına şaştım kaldım.
Neyse, beraberce Ankara’ya gittik. Tabii ki söylemeye gerek yok, yol parası benden... Kızılay civarında bir otele yerleştik. Ankara’da Meclis'e gittik. Fakat o ne Bakan Hanımla ne de özel kalemiyle vb. görüşemedi. Hatta benim sıkıntım için hiç zaman bile ayırmadı.
Meğer kendisinin özel işleri varmış. Ankara’ya asıl gidiş nedenini o zaman anladım...
Ankara’da kaldığımız birkaç gün zarfında hiçbir iş yapamadım. Bana yardımda bulunacağını söyleyen tanıdığımın da hiçbir iş yapamayacağını, amacının bana masraflarını ödetmek olduğunu anladım.
Yine başımın çaresine bakarken Sağlık Bakanlığının müsteşarlığına Osman isimli bir tanıdığımın atandığını öğrendim. Hemen gidip kendisini buldum. Osman Bey beni Bakan hanımla görüştürdü. Ben Bakan Hanımdan doktoramı bitirmek için 3 yıl süre istedim. Bakan Hanım ne dese beğenirsiniz?
“Ben karşımda milliyetçi, ülkesini seven, fedakâr, aydın insanlar istiyorum. Derhal Türkiye'ye dönmeniz lâzım. Sizin gibilere ihtiyacımız var."
Sanki ülkede benden başka aydın insan yoktu...
Ümitlerim uçup gitmişti. Otobüse binip moralim altüst olmuş hâlde Antalya'ya döndüm. Eve gitmeden bir gazete alıp okurken bir de ne göreyim!
Bana ülkeme hizmet etmek için nasihatte bulunan Bakan istifa etmişti.
Bu da kaderin bir cilvesiydi.
Birkaç gün sonra, Ankara’ya beraber gittiğimiz o arkadaşı gördüm. Suratı beş karıştı. Nedenini anlamıştım ama yine de sebebini sordum. Benim sadece kendi otel faturamı ödediğime çok bozulmuştu. İşin kötüsü adam otelde rehin kalmamış mı? DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.