Ramazan böyle mi kutlanır?

A -
A +

ine bir mübarek rahmet ve bereket ayı geldi. Geçtiğimiz seneyi hatırladım ve hüzünlendim. Diyeceksiniz ki, bu rahmet ve bereket ayında sevinmek lazım değil mi? -Sevinmek lazımdır. Doğru sevinmek lazım ama geçen seneden gördüğüm ramazan etkinliklerinin bu yıl da aynen devam edecek oluşuna hüzünleniyorum ben... O zamanki gördüklerim şahidi olduklarım bu ayda yaşamam lazım gelen sevince mani oluyor. Geçen seneydi... Çocukların ısrarı ile belediyenin kurmuş olduğu ramazan ayına mahsus ramazan çadırına gittik. Giriş kısmındaki panoya dikkat ettim. Ramazan ayı ve oruç ibadetiyle alakalı konferans ve sohbetlerin olacağı ve sonunda çocuklara ait eğlence programlarının yer alacağı yazılı bir program listesi asılıydı. Biz biraz erken gelmiş olmalıyız ki çadırda ön tarafa oturduk. Koca çadır maşallah tıklım tıklım doldu. Ve iftar saati geldi. Hafif aydınlık, loş ışıklı bir şekil aldı. Biz hepimiz müthiş bir ortama gireceğimiz ümidiyle sevinç ve heyecanı bir arada yaşıyorduk. Bu arada oruçla ve ibadetle ilgili sohbet beklerken müzik aletleri öyle bir gümbürdemeye başladı ki şoke oldum! Yerli mi yabancı mı olduğunu anlayamadığım bir zangırtı başladı ki bitmek bilmiyor... Allah'ım ne vakit bitecek bu... Ne vakit konferansa geçilecek derken bir de ne göreyim!.. Aynı enstrümanla bir de ilahiye başlanmasın mı? Hayretten ve şaşkınlıktan ağzım açık kaldı... Aman Allah'ım, bir taraftan senin yüce ismin dillendirilirken bir taraftan sanki gazinodaki gibi bir ortamda boğuluyoruz... İlahiler kasideler okunuyor ama iftar çadırında veya bir camide değil de gazinoda okunuyor gibi... Bir ara susuyor gibi oluyordu. Bir konuşmacı çıkıp birkaç kelam ediyordu. Ardından yine kulakları sağır edercesine bir ses kirliliği... "Burada müzik de dinlenilmez, konferans da, ilahi de..." diyerek çıkmak istedik. Çünkü tam bir gürültü kirliliğine maruz kalmış haldeydik. Çıkacaktık... Çıkmak öyle mi? Haydi çık bakalım çıkabilirsen? Yerimizden kıpırdamamız bile mümkün değil... Baktım belediye başkanı da ilk sıralarda. Kıymetli Belediye Başkanımıza yalvarırcasına ricada bulundum: -Başkanım yalvarıyorum durdurun bu rezaleti. Efendim bu nasıl ramazan kutlaması? Ramazan-ı şerif ayını ecdadımız böyle mi yâd ederdi? Başkan boynunu büküyor, "ne yaparsın bu işler bizi de aştı?" gibi sessiz kalıyordu... O an içim bir tuhaf oldu... Ecdadın ibâdetle yâd etmeye çalıştığı ramazan, artık karnaval gibi çılgınlıklara alet ediliyordu... Ne olur, geçen günlerde bu hususta bir açıklama yapmak mecburiyetinde kalan Sayın Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez'e kulak verelim: "Ramazan, eğlence değil, ibâdet ayıdır..." > Ömer Uran-İstanbul Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.