Şaşkınlığım bitmek bilmedi!..

A -
A +

“Hayalimde kurduğum hoca karşımda ama takım elbiseli kravatlı normal bir beyefendi idi...”

90’lı yıllar… Radyoyu karıştırıyorum… "Şiirlerle Menkıbeler"de İmam-ı Rabbani hazretlerinden bahsediyordu. İsmin azameti ilk defa duymama rağmen dikkatimi çekmişti. Evet “Rabbânî bir tesir beni kilitledi” dinlemeye başladım. Osman Ünlü Hocamızın "İslam ve Toplum" programıydı.
Çok hoşuma gitti ve o günden sonra her gün dinlemeye başladım. Arada hayalimden bir Osman Hoca canlandırmıştım. Şöyle sakallı cübbeli biri olmalıydı… Aradan aylar geçmişti. Birisi yan tarafımda konuşuyorken ses tonu dikkatimi çekmişti. Dedim ki içimden:
“Aynı Osman Hocamın sesi!”
Hemen oraya doğru ilerledim. Bir baktım Osman Ünlü diye bahsediyorlar. Bir anda hayalimdeki ile gördüğüm simalar birbiriyle çarpıştı zihnimde. Dedim ki içimden: “E hani bunun sarığı sakalı cübbesi?”
Şoke oldum, çok şaşırdım doğrusu inanamadım. Hayalimde kurduğum hoca karşımda ama takım elbiseli kravatlı normal bir beyefendi idi. “Allah Allah bu işte bir yanlışlık var” dedim :) Hâlâ aklıma geldikçe şaşkınlığım, yüzümde tebessüm oluşur.
Şaşkınlığım bununla sınırlı kalmayacaktı… Daha bitmedi, hayat yeni başlıyordu… Günlerden Cuma idi ve bir akrabama ziyaret için İhlas Yuva karşısında bugün bile hâlâ tamamlanmamış camiye gitmiştim Cuma namazı için. Sonradan  tanımakla ve elini öpmekle şereflendim Seyyid Abdülcelil Arvas ve oğlu Cuma çıkışında Hakikat Kitabevinin kitaplarını dağıtıyorlardı. Fiyat uygun olup baba oğlu da bu vazifede görünce duygulandım ve o seriyi komple aldım. Akşam olunca kitapları şöyle bir karıştırıyorum. En ince olanı “İngiliz Casusunun İtirafları” isimli eserdi. “Ondan başlayayım” dedim. Zaten fırtınalar içinden geçmişim kasırgalı denizler üzerinden aşmışım; böyle bir anda bu kitaplar elime geçti. Tabii bu arada ülkede dinimi araştırmak için gitmediğim yer çalmadığım kapı kalmamıştı ama nereye gidersem gideyim içimden bir ses “sen buraya ait değilsin” diyordu. “Burası değilse neresi ise orası olsun” diyordum ben de içimdeki sese.
Diyordum ama bir türlü olmuyordu. Başladım İngiliz Casusunun İtirafları kitabını okumaya.
Aman ya Rabbi bir kitap bir insanı… Bir aileyi… Bir mahalleyi… Bir ilçeyi… Bir ili… Bir ülkeyi ve bir dünyayı böyle mi etkilerdi? DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.