Üçümüz de görmüştük!..

A -
A +

“Galiba 2009 yılıydı. Pazarcılık yapıyordum. Kuşadası’nın bir köyünden üzüm alacak ve babam ile pazara götürecektik...”

Sene galiba 2009 yılıydı. O zamanlar beş vakte henüz başlamamıştım. Din bilgisi de şimdikinden daha azdı.
O zamanlar pazarcılık yapıyordum. Kuşadası’nın bir köyünden üzüm alacak ve babam ile pazara götürecektik.
Üzüm mecburiyet gereği sabah gün ağardığı andan başlayıp güneş doğuncaya kadarki zaman dilimi arasında toplanır.
Biz de bir gün öncesinden bağ sahibi ile anlaşmıştık. Ertesi gün gelen pazar günü, bu vakitte adamın bağına gidecek ve üzüm kesecektik. Kendisi de orada olacaktı.
Ertesi sabah gün ağarmak üzereydi. Babam ile tarlaya varmıştık. Arabayı ben kullanıyordum. Aracı yol kenarına yanaştırdım. Araçtan tam inmişti ki sol bacağımın arkasında baldırımda bir acı hissettim. Dönüp baktığımda bir köpeğin arkamda olduğunu gördüm. Köpeğin ağzına bir tokat attım. Köpek az öteye gidip beni izlemeye başladı.
Babam ve tarla sahibi durumu fark edip hemen yanıma geldiler. Aslında ben köpeklerden hiç korkmam ama tuhafıma giden bu köpek hiç havlamamıştı. Isırmadan önce de ısırdıktan sonra da hiç tepki göstermemişti. Sanki az önce ısıran o değilmiş gibi masum bir duruş ve tebessüm ile bizi izliyordu. O an anladım ki gerçekten ısıracak köpek havlamazmış.
Neyse babam ve tarla sahibi yanıma gelince “ne oldu?” diye sordular. “Köpek ısırdı” dedim. Paçamdan kan akıyordu. Elimle pantolonu gerdirdiğimde pantolonun delindiğini gördük. Hem ben hem babam hem de tarla sahibi buna şahit olduk.
“Eyvah pantolon delinmiş. Delindiğine göre köpeğin dişi etine değmiştir. Değdiğine göre kuduz olma ihtimali var” dedi. Çok iyi hatırlıyorum ki mermi deliği gibi delik vardı.
Bu olay yüzünden üzüm almaktan vazgeçtik. Apar topar araca bindik. Babam ile sağlık ocağına gittik. Sağlık ocağında paçamı sıyırdım. O bölgede dört tane mermi deliği gibi delik açılmış etler parçalanmış her yer kan olmuştu. Nasıl da olmuştu bir anda enteresan?
Pansumandan sonra eve gittim, babamı pazara gönderdim ama ben gitmedim. Her hafta üzüm satıyorduk ama bu olay yüzünden o pazar üzüm kesememiştik. O hafta üzüm yerine pazardan başka bir şey alıp sattık. Allaha hamdolsun her hafta üzüm satarak kazandığımız parayı yine kazanmıştık. Nafakamız değişmemiş aynı parayı kazanmıştık.
Allahü teâlâya hamdolsun, iyi ki o ısırma vesilesiyle üzüm toplayamamış ve pazara üzüm götürememiştik. Neden mi? Anlatayım... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.