Uzaklara balam uzaklara...

A -
A +

“Sanki bütün mimariler; 'ben daha güzelim önce bana bak!' diyor, aralarında yarışıyorlar.”

 
Ben Türkistanlı bir ailenin çocuğuyum. Dolayısıyla son devir Türkistan tarihinin acılarını yaşayan ve bütün gücü ile kurtuluş kavgasına katılan, vatanını kaybetme bahtsızlığı ile karşı karşıya kalan nice mağdur insan dinledim.

Dedelerim de bu mağdurlardan biri. İlkokuldan başlayıp üniversiteyi bitirinceye kadar o coğrafya ile ilgili olarak hep “Orta Asya” ifadesini duyduk. Hatta o taraflardan Anadolu’ya geldiğimiz söylenir. Ne var ki, oralardaki Türk varlığından hiç haberdar olamadık. Kapalı kutu gibi içerimize kapanıp kaldık. Onlar bize farklı anlatıldı.

Türkistan’ı ziyaret etmeyi eskiden beri arzu ederdim. Mimar da değilim, mühendis de. Yüksek Lisans çalışmalarım dolayısıyla 2013 senesinde Türk coğrafyalarına seyahatler yaptım. Seyahate teşebbüs etmeden önce Türkistan’ın beni alakadar eden tarafı tez konum olan, Türkler arasındaki “alfabe” ve “dil” meselesiydi. Fakat gördüklerim beni hayrete düşürdü. Onları da anlatmak gerekliydi.

Elimde valizim, ecdadımın oralardan Türkiye’ye gelmesinin verdiği hisle, içimde tuhaf bir heyecan… Taşkent, Buhara, Semerkant, Bişkek… Birbiri ardına sıraladığım bu şehirler Türk-İslam medeniyetinin beşiği, en önemli dönemlerin şahitleriydi.

Uçağımız Taşkent’e inerken pencereden Özbekistan’ın geniş ve verimli arazileri açıkça görülüyordu.

Yüzyıllarca seyyahların, merak ettiği bir yerdir; Türkistan. Mesela, Macar Arminius Vambery, Abdurreşid İbrahim, Dr. Emel Esin, Gözde Ramazanoğlu bunlardan birkaçı.

Bir azim ve gayret göstererek, pek çok zorluklara katlanarak Tarihî Türk mimarilerinin ve Silsile-yi aliyye büyüklerinin bir arada olduğu Semerkant şehrine ulaştık. Aman Allah’ım! Bu ne ihtişam bu ne güzellik?

Emir Timur’un nakış nakış işlediği Semerkant. Sadece tarihî kısımlarını bile birkaç günde gezemezsiniz. Sanki bütün mimariler; “ben daha güzelim önce bana bak!” diyor, aralarında yarışıyorlar. Registan Meydanı, Emir Timur’un bulunduğu Gur-u Emir Türbesi mimari bakımdan bir dünya şaheseri... Kapısının önüne durup o işlemeli muhteşem süslemeleri seyre dalsanız içinizin oradaki renklere boyandığını hissedersiniz.

Gelelim şimdi acı hakikate… Rusların Türkistan’ı nasıl paramparça ettiğine… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.