Veresiye defterine yazılanlar!..

A -
A +

Şimdi ihtiyar bir bakkal olarak doksanlı yallardaki bakkaliye anılarımdan birkaçını paylaşmaya devam ediyorum. Mahalleye yeni taşınan genç müşterim dedi ki:

 

-Abi senden biraz bir şeyler alsam beni maaş alana kadar idare eder misin?

 

-Elbette kardeşim, buyur ne istersen al...

 

O alışverişini yaparken ben de adını soyadını yazdım, defterde ona da bir sayfa açtım... Adamcağız bugün için öylesine söylüyorum, iki üç ekmek, biraz zeytin, biraz peynir, nebati yağ filan aldı... Yani aldıkları tamamen temel gıda idi... Keyfe keder bir ürün içinde yoktu...  

 

Bir de o yıllarda esnaf arasında şöyle bir gelenek vardı... “Sigaranın veresiyesi olmaz” derlerdi... Bunu veresiye alan müşteriler de bilirdi... Aldığı temel gıda maddelerini yazdırıp sadece sigarasını peşin alarak giderlerdi...

 

Bir iki gün sonraydı... Öğleye doğru bu arkadaşın hanımı geldi... Kendini tanıttı: “Ben filancanın hanımıyım.”

 

-Buyur kızım?

 

-Ben biraz bir şeyler alacağım ama...

 

-Buyur al kızım...

 

Abi sende pastırma var mı, sucuk var mı, kaymak var mı?

 

Her birisine “var kızım” diyerek cevap verdim. Kadın her birinden biraz alarak veresiye defterine yazdırıp gitti...

 

Bir iki gün sonra genç adam yine geldi... Baktım yine temel gıda maddeleri alıyor sadece... Hiç lükse kaçmıyor. Ekmek, nebati yağ, çay vb. gibi...

 

İşte bakkal insana dokunur dediğim bu... Fark ettim ki adam masraf yapmamak için dişini tırnağına takmış... Sadece ihtiyaç maddesi almaya çalışıyor... Ama gündüz hanımı geliyor bütçelerine göre lüks sayılacak gıdalardan alıp yazdırıyor...

 

Düşündüm, eşinin bu alışverişten haberi var mı? Olsa razı olur mu? Kadıncağız bu aldığı gıdaları kendisi mi tüketiyor?

 

Bunları kocasına söylemem iktiza eder mi etmez mi? Etmez... Peki bir süre sonra defterdeki hesap kabarırsa ve ödemede zorlanırlarsa bu durumun sonu ne olur?

 

Epey düşünüp bir çare aradıktan sonra bir akşam adam geldiğinde dedim ki:

 

-Bak kardeşim, şimdi seninle bir anlaşma yapacağız. Sana bir minik defter vereceğim... Bu minik deftere bendeki alışveriş kaydını geçeceğim. Bir daha bu defter olmadan sen dahi gelsen alışveriş olmayacak...

 

Birlikte bendeki defterde yazılı olanları minik deftere sesli okuyup geçtik.

 

Adam o bir iki defa alınan lüks alışverişi fark edince şaşırmış “bunları biz mi aldık” diye mırıldanmıştı... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.