Yoksa eşim mi öldü?

A -
A +
"Şefim resmî arabayla yanıma geldi. Onu o hâlde görünce afalladım. Bu geliş normal bir geliş değildi!.."

Hacca gidecek kadar paramın olmadığını eşim de biliyordu. Rüyada gördüm diye beni hacca gitmeye zorlamıştı. Neymiş ben hacca gidersem o iyileşecekmiş. İnanmam mümkün müydü? Ama sırf o üzülmesin diye hacca müracaat numarası alıp getirip vermiştim işte.
O hayalinde hacca gideceğim günü sayıklıyor olabilirdi ama ben onu çoktan unutmuştum...
Aradan kaç gün kaç hafta geçti bilmiyorum. Ataköy'deki iş yerimde çalışıyordum. Şefim resmî arabayla yanıma geldi. Onu o hâlde görünce afalladım. Bu geliş normal bir geliş değildi. Bana dedi ki:
-Salih Usta, hemen her şeyi bırak, seni evden bekliyorlar.
-Hayırdır Ustam, bir şey mi oldu?
-Bilemiyorum, seni evden bekliyorlar. Hemen gidecekmişsin.
Dedim içinden; "Eyvah, eşim öldü galiba... Yoksa bu şekilde haber verilmezdi."
O günün şartlarında işten nasıl çıktığımı, eve nasıl gittiğimi bir ben bilirim bir de Allah... O yıllarda cep telefonu da yok ki sağı solu arayıp bilgi alasın.
Kan ter içinde, eve vardığımda yeni bir şok daha yaşadım. Eşim yatakta havalara uçuyordu...
-Müjde bey müjde...
-Ne oldu bir tanem?
-Hemen müftülüğe koş, durma! Hacca kesin kayıt için seni bekliyorlar?
"Sen bana şaka mı yapıyorsun" dedim.
-Kontenjandan seçilmişsin, kontenjandan...
Bir tuhaf oldum? Bu kadının rüyası nasıl bir rüyaydı böyle? Neyse şaşkın ve merak içinde müftülüğe gittim. İsmimi söyledim, beni çağırmışsınız dedim. Dediler ki:
-Salih Bey, kaydı olan ama hastalanıp hacca gidemeyecek olan bir hacı adayımızın yedeğinden gideceksiniz.
Herkes hacca gitmek için can atar sıra bulamaz, ben usulen yazılmışım bana yedekten çıkmış, gel de şaşma bu işe?
Müftülükten çıktım, eve doğru geliyorum ama doğrusu sevinemiyorum hâlime... Çünkü benim hasta bir eşim var. Bana muhtaç durumda. Benden başka kimsesi yok. Haftada iki kez diyalize götürmem gerekli. Ben olmazsam o nasıl yaşar? Ben olmazsam deyip döküyordum ama cenab-ı Hakkı hiç aklıma getirmiyordum. Yine kendi kendime dedim ki:
"Ey Salih, hac kuran yedekten çıktı hacca gideceksin ama sen hacda iken bu kadıncağız ölür. Ölünce onu köye götürecek kimse yok. Eğer ben hacda iken ona bir şey olursa buraya defnetsinler."
Bu düşünceyle müftülükten çıktıktan sonra eve gitmeden önce mezarlığa gittim. Eşim için yer alacaktım. Mezarlıktaki görevlinin yanına vardım... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.