Dün biraz anlattım duygularımı. Biraz hastayım; son zamanlarda belki de ondandır yorgunluğum. İyileşince geçecek, her şey düzelecek, yoluna girecek. 2 ay oldu evet, belki biraz daha zaman gerek, elbet düzelecek.
Dualara ihtiyacım var bu ara, bir de yüreği güzel insanlara… Kalbiyle dili bir olan, siması da üslubu kadar parlak, samimi insanlara ihtiyacım var. İnsanlıktan nasibini almamış, kibir kalbine yuva yapmış, kendini övmekten “ben” demekten başka bir şey bilmeyenler uzak olsun yanımızdan yöremizden! Bana birkaç yüreği güzel insan yeter. O zaman yaşamak sahiden yaşamak olur. Belki kaybolan hevesim de geri gelir kim bilir…
Çarşılar mutlu etmiyor beni, alışverişler mutlu etmiyor. Lokantalar, restoranlar, yemek yerleri mutlu etmiyor. Olsaydım ben de herkes gibi mutlu ederdi bu yerler belki beni. Ama bu dünyaya ait değilmiş gibi hakikat çekiyor sadece ilgimi… Malayani şeyler artık ilgimi cezbetmiyor. Her şeyin boş gelmesi de hevesimin kaçmasının yegâne sebebi. Artık dünya ve dünyalıklar bana keyif vermiyor. Ruhum başka âlemlerin düşünde ruhum garip bir yolcu, ruhum isimsiz bir dua, ruhum doğmayı bekleyen bir güneş…
Kalbimin selametini arzuluyorum bu aralar, uçan kuş kafilelerini uzun uzun izlemeyi, gün batımını, denizi ve güzel günleri arzuluyorum. Şikâyet enerjisinden uzaklaşıp şükür penceresine müptela olduğum günlerdeyim. Anın izini sürüyorum. Anın yalnızca bütünüyle hissedebildiğim o anın! Her şeyin gelip geçici olduğu bu dünyada ne geçmiş ne de gelecek yer etmemeli hafızamda, geçmiş nasıl olsa geçti gitti, gelecek nasıl olsa gelecek. Öyleyse bana yalnızca şimdi an gerek. Anın izini sürüyorum. Hissedebilirsem, tadını çıkarabilirsem ne âlâ… Anda kal, diyorum kalbime! Anda kal, sen anın izini sür hakikat seni bulacak. İşte o vakit yaşamak rüyası gerçek olacak.
Kübra Can Karaca
ŞİİR
Söz
Söz vardır incitmez hiç sözü
Gülde tebessüm sözün özü
Bazen güzel bir ceylan gözü
Baharda daim olmaktır söz
Ruhun izharıdır kulda söz
Gözde fer, lisandır dilde söz
Yaprağı kırmamak dalda söz
Hâlde, ahvalde kalmaktır söz
Dilde bembeyaz bir kardır söz
Kırdığın dallarda ardır söz
Gönülde yakılan hardır söz
Edebi, haddi bilmektir söz.
Geceyi geceden süzmektir.
Gülü gül ile bezemektir.
Baharda ayazı sezmektir.
Kalbin fehminde ilmektir söz.
Gönülle yâren olur lisan,
Bahara muştu veren nisan.
Mihenk taşında ölçü insan
Rengi, ahengi bulmaktır söz.
Setr eder insanı bir perde
Kalbin koyunda, esen yelde
Fırtınada, yağmurda, selde
Dili durak kılmaktır söz.
Üslubun esvabı, özüdür
Kelamın makbulü, azıdır
Ağaçta, kirazın yazıdır
Lisana örtü almaktır söz
Ateşin sudaki evhamı
Kem gözlerin olur ithamı
Tartıya koy, söyle kelamı
Ruhu azaba salmaktır söz
Yusuf Bardak
SAĞLIK OLSUN
ANTİKOR: Vücuda giren herhangi bir yabancı maddeye karşı vücudun meydana getirdiği savunma maddeleri. Mikrop, toksin (mikropların salgıladığı zehirler) veya herhangi bir yabancı madde vücuda girdiğinde, vücut otomatik olarak bu maddeleri yok etmek için koruyucu maddeler imal eder. İşte bunlara “Antikor” denir. Vücut için yabancı olan ve antikor yapımına sebep olan maddelere de “antijen” denir. Antikorla olan savunma, akyuvar hücrelerinin yaptığı hücresel savunmaya benzemez. Her antikor “spesifik”tir; yani, belli mikrop, toksin veya maddeye karşı özel olarak imal edilir ve ona etkilidir.

