Boru yetmedi ağam

Sesli Dinle
A -
A +
Geçtiğimiz yazıda bugüne kadar yaşanan krizlerin önümüzdeki süreçte devede kulak kalabileceğini belirtmiştik.
 
Bu kapsamda CHP’nin HDP ile görüşmesinin olmazsa olmaz olduğunu bir kez daha buraya not etmiş olalım.
 
Neden?
 
Çünkü masanın HDP desteği olmadan yüzde 50 bandına ulaşması mümkün değil. Meral Akşener’in geçtiğimiz hafta çıkardığı kriz ve sonrasında krizin aşılması için iki cumhurbaşkanı yardımcılığı koltuğunun daha oluşturularak çözüme kavuşturulması seçmen nezdinde hayal kırıklığı oluşturdu.
 
Seçmenin kafasında ortaya çıkan tüm krizlerin âdeta ganimetten pay dağıtarak çözüldüğüne dair bir intiba kaldı.
Her ne kadar iki cumhurbaşkanlığı yardımcılığının daha ihdas edilmesini çok büyük bir siyasi zekâ örneği diyerek pazarlamaya kalkanlar olsa da hakikatin böyle olmadığı herkesin malumu.
 

Sobanın borusu kısa geliyor beyler

 
HDP ile yapılan görüşmeler ‘demokrasi, kapsayıcılık, sofranın bütün renkleri’ gibi kavramlar ile seçmene izah edilmeye gayret ediliyor, Akşener’in masaya dönüşü ‘büyük bir siyasi zekâ ve dört hamle sonrasına dair keskin bir stratejik zekâ ürünü siyasi tavır’ diye pazarlanmaya gayret ediliyor lakin hakikatin ne olduğu herkese malum.
 
Bu konuyla alakalı aşağıdaki kısa diyalog sanırım yaşlananları tüm çıplaklığı ile anlatan en güzel örnek.
 
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi onlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılınca hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır.
 
Soba yerden bir metre kadar yukarıda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair aralarında bir tartışma başlar.
 
Kimyacı, “Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış” der.
 
Fizikçi, “Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş” der.
 
Jeolog, “Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış” der
 
Matematikçi, “Sobayı, odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış” der.
 
Antropolog, “Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş” der.
 
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarıda olmasının nedenini sorarlar
Köylü cevap verir: “Boru yetmedi ağam.
 
Yaşananlar bundan ibarettir.
 
Kılıçdaroğlu’nun siyasi yelpazenin sağından parti devşirmesinin de helalleşme ritüellerinin de sofranın bütün renkleri denerek HDP’nin masaya çağrılmasının da ana nedeni yüzde 51’dir.
 
Özetle köylü amcanın tabiri ile boru yetmemektedir.

Selahaddin Demirtaş’ın mektubuna cevap vermeyecek misiniz?

Daha düne kadar birlikte kahvaltı yapma hayalleri kurduğu Selahattin Demirtaş, Akşener’in şahsına hitaben bir mektup kaleme aldı ve kamuoyu ile de paylaştı, lakin aradan geçen bunca zamana rağmen Akşener’den tatmin edici bir açıklama henüz gelmedi.
 
Demirtaş’a cevap verilmediği gibi Kılıçdaroğlu’nun HDP ile yapacağı görüşmeyi masumiyet parantezine alma görevini de parti sözcüsü Kürşad Zorlu üstlendi ve Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanı olarak HDP ile görüşeceğini savundu.
 
Kazın ayağı öyle değil.
 
Hem HDP’den yapılan açıklamalar hem de CHP adına Faik Öztrak’ın yaptığı açıklamalar, Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olarak değil, Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayı olarak HDP ile görüşmeler gerçekleştireceğini ortaya koydu.
 
O zaman Kılıçdaroğlu masanın ortak adayı olarak HDP ile el sıkıştığında Akşener ve İyi parti seçmeni adına da el sıkışacak, HDP’nin 11 maddelik tutum belgesini de Akşener ve İyi Parti seçmeni adına müzakere edecek.
 
Söz konusu tutum belgesi ise yine ağuyu bal içinde sunacak şartlar ihtiva etmekte.
 
Bir tarafta Avrupa yerel yönetim özerklik şartlarının kabul edilmesi, diğer taraftan komşular ile iyi ilişkiler parantezine alınarak TSK’nın Suriye ve Irak coğrafyalarından çekilerek operasyonların durdurulması gibi konular belgenin içerisine maharetle kelime oyunları yapılarak yerleştirilmiş.
Sanırım YPG’yi Türkiye’ye kabul ettirebilmek için, araya ‘demokratik’ kelimesini nasıl maharetle sokuşturduklarını ve ‘Suriye Demokratik Güçleri’ kavramını nasıl oluşturduklarını anlatan ABD aklı, tutum belgesi metninin kaleme alınmasında da ortaya çıkmış.
 
Bu şartları İyi Parti kabul ediyor mu?
 
Bu konuyu hangi aşamaya kadar geçiştireceksiniz?
 
Siz kabul etseniz dahi seçmeniniz kayıtsız şartsız HDP ile yol alan CHP konusunda size destek sunacak mı?
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.