Bir böceğin rızkını bile…
RAMAZAN 2013 Haberleri
Hazret-i Süleymân bir gün deniz kenarında oturuyordu. Ağzında yeşil yaprak olan bir karıncanın geldiğini gördü.
Hazret-i Süleymân bir gün deniz kenarında oturuyordu. Ağzında yeşil yaprak olan bir karıncanın geldiğini gördü. Deniz kenarına ulaştığı anda sudan bir kurbağa çıkı. O yaprağı karıncadan alıp, denize döndü, gözden kayboldu.O karıncaya sordular ki;
- Bunun hikmeti nedir?
- Bu deryanın ortasında, Allahü teâlâ hazretleri bir taş halk etti. O taşın içinde bir böcek halk etti. Beni de onun rızkına sebep etti. Ben her gün ona yetecek kadar rızkı deniz kenarına ulaştırırım. Allahü teâlânın kurbağa sûretinde yarattığı bir meleği o rızkı benden alır, o böceğe verir. O böcek, Allahü teâlânın kudreti ile, fasih dille şunları söyledi;
- Sübhânallah ki, beni halk etti, deniz ortasında ve taş arasında bana mekân verdi. Benim rızkımı unutmadı. İlâhî, ümmet-i Muhammedi ümitsiz etme!
- Bunun hikmeti nedir?
- Bu deryanın ortasında, Allahü teâlâ hazretleri bir taş halk etti. O taşın içinde bir böcek halk etti. Beni de onun rızkına sebep etti. Ben her gün ona yetecek kadar rızkı deniz kenarına ulaştırırım. Allahü teâlânın kurbağa sûretinde yarattığı bir meleği o rızkı benden alır, o böceğe verir. O böcek, Allahü teâlânın kudreti ile, fasih dille şunları söyledi;
- Sübhânallah ki, beni halk etti, deniz ortasında ve taş arasında bana mekân verdi. Benim rızkımı unutmadı. İlâhî, ümmet-i Muhammedi ümitsiz etme!