"Cenâzeyi defnedemiyoruz!.."

A -
A +
Anadolu velîlerinden Şâh Süleymân Efendi’yi sevenlerden biri vefât etti bir gün.
Mevsim de kış idi.
Cenaze hizmetleri yapıldı.
Yâni yıkandı, kefenlendi.
Sıra defnetmeye geldi.
Kabristana vardılar...
Ve kazmaya başladılar.
Ancak nereyi kazsalar, (su) çıkıyordu altından.
Velhasıl kabir için kuru bir yer bulamayıp defnedemediler.
Çâresizdiler.
Sonunda bu zâta koşup;
“Hocam, çâresiz kaldık” dediler.
Mübârek zât sordu:
“Hayırdır, ne oldu?”
Dediler ki:
“Cenazeyi defnedemiyoruz.”
“Nedenmiş o?”
“Nereyi kazsak su çıkıyor.”
Şah Süleymân Efendi, kabristanda bir yer târif edip sordu:
“Filân yeri kazdınız mı?”
“Evet, kazdık hocam.”
“Su çıktı mı altından?”
“Evet, orası da sulu.”
Büyük velî şaşırdı.
Ve onlara dönüp;
“Orası sulu olmaması lâzım. Bir daha kazın. Ümit ederim ki o yer kuru çıkar” buyurdu.
“Peki efendim” dediler.
Ve gidip o yeri kazdılar.
Ama şaşırıp kaldılar!
Zîrâ toprak kupkuruydu.
Sevinip o yere defnettiler cenazeyi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.